Son bir kaç gündür en fazla duyduğum sorudur, bu soru! Suriye’de Ruslar, Amerikalılarla anlaşır mı acaba?
Anlaşırsa, Türkiye bu durumdan kaybeden taraf mı olur?
Türkiye’nin kurguladığı mevcut durumun, Rusya ile koordinasyon içerisinde olduğu gözle görülür bir durumdur. Lakin bu koordinasyona Rusya’nın ne kadar ihtiyaç duyduğunu ve neden ihtiyaç duyduğunu dikkate almak, yukarıdaki “acabalara” cevap niteliğindedir.
ABD; Rusya’ya yönelik yeni yaptırım hamlesini devreye soktu. Seçim senesinde olan Rusya’nın içerisinde, Putin’le halk arasındaki gerilimi yüksek seviyeye kaldırma niyetinde olduğu da açıktır.
Tam bir Amerikan taktiği! “Sıkıştırarak toplumda gerilim kurgulamak. Baskıyı toplumun katmanları arasından seçerek yönetimi köşeye sıkıştırmak.”
Suriye konusu ve Rusya’nın bu konudan umduğu duruma bakarsak, orada ABD ile anlaşıp anlaşamayacağını kesin görebiliriz.
Birincisi, ABD bu coğrafyada kimseyi istemiyor. Hatta bu süreci, Rusya’nın çöküşüne götürecek hamleleri kurgulamakta. Bunu ben değil, Ruslar diyor! Rus analistlerin odaklandığı konu şudur: Akdeniz’deki petrol rezervleri kimin kontrolünde olursa ve bu coğrafyadan geçen enerji hatları kimin patronajında hareket ederse, fiyat belirleyen o olacak. Bu fiyat belirleme ile doğalgaz rezervleri ile dünyaya yön vermek isteyen, başta Rusya olmak üzere tüm unsurların, alternatif yön verme pozisyonu ile sonlanacaktır. Hesap kitap bunun üzerine!
İkincisi, ABD zaten doktrinine göre Rusya’yı düşman hedef olarak belirlemekte. Son Kremlin raporu listesine baktığımızda ve başlık olarak atılmış cümleleri okuduğumuzda, ABD’nin Rusya’ya bakış açısı net olarak ortadadır.
ABD Maliye Bakanlığının kongreye sunduğu son raporda; Rusya’nın, Putin hariç neredeyse tüm yönetiminin isminin geçtiği sunuma Putin, “it ürür kervan yürür” diye cevaplayarak rengini belirledi.
Putin bir kaç ay önce bir cümle sarf etmişti.
“Bizim en büyük hatamız şu ki; Amerika tarafından bir kere aldatıldıktan sonra da onlara güvenerek masaya oturduk. Bir daha asla!”
ABD ile Rusya arasında anlaşma bir şartla mümkün; ya ABD ya da Rusya, birincilik hedefinden vazgeçmeli!
Rusya; küçülmenin çöküş olduğunu bildiği için, Sovyetler Birliği’ne yapılan oyunun tekrarını, zinhar istemeyecektir. Evet, Rusya ABD ile iyi geçinmek istemektedir. Lakin bu durumun eşit şartlar altında olmasını beklemekte. Yani eğer ABD “tamamdır efendim, dünyayı gel beraber yönetelim ve aramızda paylaşalım” derse, bu durum anlaşma masası ile sonuçlanır! Lakin burada Türkiye, Fransa, İngiltere, Çin, İran, Hindistan vePakistan gibi çok önemli mihenk taşlarının, bu tabloda yeniden herhangi blokta karşı karşıya gelme gibi niyetlerinin olup olmadığı da söz konusudur. Dünya artık, eski ezberlerle dizayn edilemeyecek kadar, yeni söylem ve eylem beklentisindedir. Yeni şeyler sunanlar ve bu sunulan şeylerin de insan öldürmeye değil, onu yaşatmaya yönelik felsefesi olursa, sonuç vereceği gayet açıktır. Bu durumda, ABD’nin hep yok etme üzerine inşa ettiği küresel sistem çöküşte! Rusya bunun farkında. Yeni dönemde çöküşü belli sistem içerisinde değil, yeni düzende yer alarak yola devam istemesi manidardır. Evet, belki şimdi değil, Rusya anlaşacaksa bir takım konulara da, Türkiye ile anlaşmak isteyecektir. Eğer yeni çağ, paylaşımlar ve kontrol odakları üzerinden okunacaksa; burada Rusya’nın en fazla Türkiye’nin ilgi alanları üzerinde muhatap sağlama gibi gerçeği devreye girecektir. İşte Rusya’nın çöküşünü hedef olan ABD ile anlaşması, taktiksel ve geçici konular dışında mümkün gözükmüyor. Rusya, Akdeniz’e açılan yeni hatta varlığını sürdürmek istiyor. Rusya; tarih sahnesine yeniden belirleyici güç olarak, Suriye savaşı sayesinde geri döndü. Bunu sağlayan kavganın anahtarını, onu ortadan kaldırmak isteyen ABD’ye teslim etmesi, Rusya’nın kaybetmesi anlamına gelmekte. Rusya kaybetmek isteyecek mi? İşte Rusya’nın ABD ile anlaşıp anlaşamayacağı, bu sorunun cevabında saklı. Sizce Rusya; Amerika tarafından, Karadeniz’de, Uzak Doğu sularında ve Baltık sularında kuşatılma arzusunu bilmiyor mu? Bunu yapanın, Rusya’yı çöktürme hedefinden vazgeçeceğini düşünüyor mu?
İşte sorular sorular! Meselenin özü cevaplarda...