Rakka’ya yönelik operasyon başladı. Başbakan Binali Yıldırım’ın önceki gün gazetecilere yaptığı açıklamayla kamuoyu ile paylaştığı gibi, Washington, operasyon ile ilgili bilgileri Türkiye’ye iletti.
Aslında DAEŞ’i temizlemeyi amaçladığı ifade edilen ancak PKK’nın Suriye kolu PYD’ye meşruiyet zemini kazandırılan bir süreç izledik. Eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde başlatılan politika, ABD’nin yerleşik sistemi ile bilek güreşi devam eden ve henüz Washington’da muktedir olamamış olan yeni Başkan Donald Trump döneminde de uygulanıyor. PYD, ABD liderliğinde Rakka’ya başlatılan operasyonda DAEŞ’e karşı en önemli müttefik olarak fotoğrafta yeralıyor. Peki PYD kim? Çok eskilere, geçmişe gitmeden daha on gün önce yayınlanan bir Birleşmiş Milletler raporuna bakalım. Rapor, OCHA tarafından hazırlanmış. Yani United Nations Office for the Coordination of Humanitarian Affairs. Türkçesi “Birleşmiş Milletler İnsani Durumların Koordinasyonu Ofisi”. Bu ofis 23 Mayıs tarihinde bir rapor yayınlıyor. Düzenli olarak aslında çalışmalar yapan bir kuruluş olduğuna da dikkat çekelim burada. Ve diyor ki OCHA, 18 ve 22 Mayıs tarihleri arasında 23,544 kişi yerlerinden oldu. SDF yani Syrian Defence Forces (ambalajlı PKK/PYD güçlerinin) Rakka’nın doğu ve batı yönünde ilerlemeye devam ettikleri ve bunun sonucunda 20,000’den fazla kişinin yerlerinden edildiği, bu rakamın Kasım 2016’dan bu yana yapılan hesaplamalarla 200.000’den fazla olduğu kayıtlara geçmiş. Aynı raporda, burada bulunan Ein Issa kampında bulunan yerlerinden edilmiş kişilerin kimlik belgelerine ve dokümanlarına SDF yani PYD’nin el koyarak kamptan ayrılmalarına izin vermedikleri bilgisi de yer alıyor. Daily Beast’ten Roy Gutman bu raporu baz alarak hazırladığı haberde, ABD güçlerinin de bu insani dramdaki sorumluluğuna dikkat çekmiş. Cerablus’a giderek hazırladığı haberde, yerlerinden edilen kişilerin, PYD güçlerinin kendilerine yaptıkları baskıya ilişkin anlatımlarına yer vermiş. Dört aileyle röportaj yapmış. Ve Araplara yönelik oradaki PYD yönetiminin ayrımcılığına dikkat çekiyor. “Kürtlerin yönetiminde bir etnik temizlik gibi görünürken…” ifadesi de Daily Beast makalesinde yer alıyor. Türkiye, aylardır PYD’nin bu bölgedeki etnik temizlik girişimlerine dikkat çekiyordu ya, şimdi bu olgu, bizzat orada yaşayan ve yerlerinden edilen kişilerin anlatımlarıyla kayıtlara geçmiş durumda. OCHA, oradaki insani krize ve bu krizdeki SDF yani PYD rolüne dikkat çekiyor raporuyla. Bir Batılı gazeteci de gidip o raporu baz alarak insani duruma ilişkin yerinde gözlemler yapıyor. An itibarıyle, Rakka’yı DAEŞ’ten temizleme amacıyla başlatıldığı belirtilen operasyonun gürültüsü altında, etnik bir operasyon da yapılıyor.
Bunlar sadece basit bir haber taraması ile ulaştığımız sonuçlar. Kimbilir sahada daha neler oluyor?
DAEŞ’i daha önce temizleyemezler miydi? Dahası, bu örgütü bu kadar büyüten ortamı kim hazırladı? DAEŞ’i varlığı şimdi nasıl bir operasyonun bahanesi oluyor? Sorular, sorular, sorular… Yanlış bir ortakla yola çıkan Batı, Rakka operasyonun bu yanlış zeminde beklenen sonuca ulaşmayacağını elbette görecek. DAEŞ’i temizleme bahanesiyle sahneye çıkan ama tamamen farklı gündemleri olan PYD’nin kendilerine hayrının olmayacağını anlayacak ABD. Eninde sonunda. Türkiye’nin sınırlarına ilişkin farklı planları olanlar da, akıllarından bile bu senaryoları geçirmemeleri gerektiğini eninde sonunda anlayacaklar.