Genç insanın 8 sorumluluğu yazı dizisine devam ediyorum. Daha önce bu 8 sorumluluğu şöyle tanımlamıştım: Varoluşun anlamını kavramak, entelektüel bir zihin geliştirmek, ahlaklı ve erdemli davranışlar geliştirmek, sosyal bağlar inşa etmek, kendini geliştirmek, akademik veya meslek kariyeri kurmak, bedeni eğitmek ve sağlığı korumak, eşini bulmak ve aile hayatı sürdürmek.
Daha önceki yazılarımda varoluşun anlamını kavramak, entelektüel bir zihin geliştirmek, ahlaklı ve erdemli davranışlar geliştirmek, sosyal bağlar inşa etmek üzerine yazmıştım. Bugün 5. Sorumluluk olan, kendini geliştirmek meselesine devam edeceğim.
Kendini geliştirme meselesinde benim önemsediğim Howard Gardner’in “çoklu zeka” yaklaşımı ile Mihaly Csikszentmilalyi’nin “akış” kavramını da önceki yazımda ele almıştım. Kendini geliştirme meselesinde önemsenecek diğer bir yaklaşım da “psikolojik dayanıklılık” (resilience) kavramıdır.
İnsanlar psikolojik dayanıklılık açısından farklı: Psikolojik dayanıklılık, zorluklarla karşılaşıp, bu zorluklardan önemli hasar almadan hatta güçlenerek çıkan insan halini anlatır. Örneğin bir yerde deprem olsa, depremi benzer şekilde yaşayan insanlar arasında %50’sinde Akut Stres Bozukluğu gelişiyor. Bu kişilerin yarısı bir ay içinde iyileşiyor. Deprem yaşayanların yaklaşık %12’si ise iki yıl sonunda bile Travma Sonrası Stres Bozukluğu tanısı alıyor. Burada iki soru var. Ne oluyor da bazı insanlar depremden psikolojik olarak daha fazla etkileniyorlar? Aslında diğer soru daha anlamlı. Nasıl oluyor da bazı insanlar deprem vb. zorluklardan daha az olumsuz etkileniyorlar? Bu kişileri dayanıklı kılan nedir?
***
Psikolojik büyüme: Hatta bazı insanlar acılarla sadece daha iyi baş edip üstesinden gelmiyorlar, bu yaşantıyı kendilerini olgunlaştıran ve geliştiren bir şeye dönüştürmeyi de başarıyorlar. Bu hale “psikolojik büyüme” deniyor. Bu kişiler yaşadıklarına bir anlam verip, yaşadıklarını deneyim ve tecrübeye çeviriyorlar. Bir nevi zor yaşantılardan öğrenerek çıkıyorlar. Hayata başka bir gözle bakıp, daha bilgece tutumlara sahip oluyorlar.
Psikolojik dayanıklılık artırılabilir mi: Dayanıklılık kavramı Pozitif Psikoloji Hareketi’nin bir parçası. Bu hareket, insanları hastalıklara yatkın kılan şeylerden ziyade, insanları koruyan şeyleri araştırmaya yoğunlaşmış durumda. Özellikle bu dayanıklı kılan şeylerin geliştirilip geliştirilemeyeceği, öğretilip öğretilemeyeceği esas mesele haline gelmiş durumda. Bu noktada, insanları dayanıklı kılan şeylerin her insanda geliştirilebileceği ve insanlara bu dayanıklılığı arttıran özelliklerin öğretilebileceği konusunda bir uzlaşma oluşmuş durumda. Bu sebeple de örneğin Avusturalya’da geniş kitlelere dayanıklılığı arttırmaya yönelik eğitimlerin verilmesi devlet politikası haline gelmiş durumda.
Psikolojik dayanıklılığı sağlayan unsurlar: Dayanıklılık çalışmalarının listelediği, dayanıklılık ile ilişkili bir takım özellikler var. Hayata daha iyimser bakan kişilerin psikolojik dayanıklılığı daha yüksek. Değiştirilemez hayat olaylarını kabul etmek dayanıklılığımızı arttırıyor. Sorunlar olduğunda çözüm odaklı bir yaklaşım sergilemk te dayanıklılığımızı arttırıyor. Yaşadıkları zorluklara karşı kurban rolüne girmeyip, hayatının sorumluluğunu alarak mücadele etmek de dayanıklılık ile ilişkili. Dayanıklı kişilerin bir özelliği de başkaları ile dayanışma içinde olmaları. -