İş Bankası’nın senelerdir tartışılan CHP ilişkisinde artık normalleşme döneminin başlayacağını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan duyurdu. Her bakımdan sorunlu olan bu ilişkiye gelin biraz daha yakından bakalım..
1) İlk sıkıntı bankanın kuruluş sermayesi. Ülke işgal altındadır. Yani Hilâfet merkezi zor durumdadır. Hindistan Müslümanları, Türkiye'ye yardım için kampanya başlatırlar. Emir Ali başkanlığında Hint Hilafet Komitesi (Indian Committee of the Caliphate) aracılığıyla para toplarlar. (Yaklaşık 1.5 milyon İngiliz Sterlini) Para Ankara'ya ulaştırılır. Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın talimatıyla Osmanlı Bankası'na yatırılır. Bu para daha sonra Atatürk’ün talimatıyla Celal Bayar tarafından çekilerek İş Bankası’na kuruluş sermayesi yapılır. Gazi, daha sonra Hindistan Merkez-i Hilafet Komitesi Reisi Seyyid Çotani'ye;"Hindistan’dan gelen yardımlar işimize yaradı, çok teşekkür ederiz" diye mektup yollayacaktır.
2) Cumhuriyetin ilk yıllarında, devletle iş yapmak için bu bankada hesap açmak şart koşuluyor. Ve her hesap sahibine hisse senedi alma zorunluluğu getiriliyor. İşadamları verdikleri para karşılığında bir belge almadıkları için, hak da iddia edemiyorlar. Bu hisseler için alınan paralar ise CHP’ye gidiyor.
3) İş Bankası'nın; yüzde 40.25'i İş Bankası Sandık Vakfı'na, yüzde 28.09'u ise CHP'ye ait. Yüzde 31.66'sı ise halka açık. Bu yüzde 28'lik dilimde elde edilen ve vasiyet gereği TTK ve TDK'ya aktarılan rakam ise ortalama yıllık 100 milyon lira gibi bir rakam. Bu rakam CHP tarafından ilgili kurumlara aktarılıyor. Fakat CHP’nin, bu parayı vermek istemediği direndiği zamanlar da oldu. Mesela, 2004 yılında CHP, ‘Artık TTK ve TDK, darbe sonrası, Atatürk'ün kurduğu kurumlar olmaktan çıktı’ diyerek dava açtı. Ve ödemesi gereken payı da ödemedi. Mahkeme, Atatürk'ün vasiyeti gereği CHP'nin İş Bankası hisselerinin 2000 yılına ait 326 milyar 615 milyon 596 bin liralık temettü gelirinin, faiziyle birlikte 1 trilyon 190 milyar 750 milyon lira olarak CHP tarafından ödenmesine karar verdi. 2004 yılında TDK ve TTK, bu gelirleri kendisine aktarmayan CHP aleyhine alacak davası açtı. 2006 yılında yeniden gündeme gelen temettü davasında Yargıtay, İş Bankası payından TTK'ya 1.2 trilyon ödenmesi kararını verdi.
4) CHP, banka yönetiminde 4 üyeyle temsil ediliyor. Kemal Kılıçdaroğlu da o üyelerden biriydi. Her birinin maaşı 12 bin lira. Ayrıca da yıllık 800 bin TL huzur hakkı var. Yönetim Kurulu üyeliği bittikten sonra da bankanın diğer iştiraklerinde çalışmaya devam ediyorlar.
5) Normal şartlar altında bakkal dükkanı bile açması yasak olan siyasi partilerin böyle devasa bir bankaya sahip olması normal midir?
CHP'nin haksız iktisaplarının iadesi kanunu
Ülkede tek parti dönemi sona erdikten millet iktidara geldikten sonra, 1950’lerde Menderes, 'CHP'nin Haksız İktisaplarının İadesi Kanunu'nu' çıkardı. Böylece İş Bankası'ndaki Atatürk hisseleri de Hazine'ye devredilmiş oldu. İsmet İnönü o vakit Menderes'e, 'Atatürk'ün vasiyetini çiğniyorsunuz' diyerek muhalefet etmişti. 27 Mayıs darbecileri, bu kanunu iptal etti. 12 Eylül darbesinde CHP kapatıldığı için hisselerin temsili Cumhurbaşkanlığı’na geçti. Parti açılınca yeniden parti o hisseleri aldı. Bugün belki de CHP, bizzat kendisi yasa teklifi verir ve “hiçbir maddi beklentimiz olmayan bu hisselerin bizim üzerimizden geçmesi yerine doğrudan aktarılmasını teklif ediyoruz” diyebilir.. Belli mi olur?