PKK’nın, Avrupa’da yaşayan, korunan, kollanan, siyasi sığınma hakkı tanınan FETÖ’cü hain eski subayların toplantısından hemen sonra, tekrar, “bebek katili” kimliğiyle kendini göstermesi tesadüf mü, hayır!..
Eğer ortada, emperyalizmin desteklediği iki örgütün yeniden Türkiye’nin kanlı anafora sürüklenmesi gibi bir eylem planı varsa, bütün bunlar yaşanır.
Asker eşine sürpriz ziyaretten dönen genç anne Nurcan Karakaya ile henüz 11 aylık (fotoğraflarından anladığımız neşe yüklü) bebeği Mustafa Bedirhan Karakaya’yı PKK tek başına öldürmedi, ey okur,asıl katili bu terör örgütüne tüm uyarılara karşın binlerce TIR silah verip, elebaşlarını koruyup kollayan Amerika Birleşik Devletleri’dir!..
Sakın, karşımıza gelip, insan hakları, demokrasi masalları okumasınlar, bu kavramların ne olduğunu, yaşam karşısında ne tür bir omurga ve duruşla sağlamlaştırıldığını da bir emperyalistten öğrenecek değiliz, POTUS önce, 11 yaşındaki Mustafa Bedirhan’ın hesabını versin…
Kim bu POTUS… İngilizce President Of The United States’in kısaltılmışı, saman kafalı bir adamın tvitır hesabının da adı. Telgraf ücretlerinin çok pahalı olduğu 1890’larda, kelime kısaltılması amacıyla keşfedilmiş. Her gelen Amerikan başkanı, bu hesap üzerinden yalanlarını sıralıyor, dünyayı tehdit ediyor veya ülke çıkarları işaret ettiğinde bir anda yalaka oluveriyor…
Amerika saldıracak, bilin…
Belli ki, POTUS ve adamları, yakın gelecekte, Türkiye’ye dönük, kamuoyunda büyük infiallere yol açacak bir dizi kanlı saldırı planlıyorlar.
Bu saldırılarla ülkede zaten kaşıdıkları bir takım etnik/dini fay hatlarını harekete geçirmenin, vakur duran çoğunluk hareketinin de sabırlarını zorlama niyetindeler. Ba-şa-ra-ma-ya-cak-lar…
Çünkü bu toprakların bilge insanları, bütün bu planların sınırların dışında yapıldığını, üç kuruşluk maşalar tarafından uygulandığını çok iyi biliyorlar…
Şehit bebek Mustafa Bedirhan ve annesinin katillerinin izini hangi siyasi partide, hangi emperyalist istihbarat örgütünde, hangi merkez kuvvetler komutanlığında süreceğimizi biliyoruz, bu milletin birbiriyle hiç işi olmaz…
Almanya hemen devrede…
Bakın… Almanya zaten FETÖ’cüler üzerinden kanlı planları devreye sokmanın derdinde… Yeni Şafak’Ta “Vatan Haini Subaylar Toplantıda” başlığıyla verilen haberde önemli bilgiler var: Aralarında Ethem Gürbaş, Cafer Topkaya, Sultan Çakıroğlu gibi son dönemde Türkiye karşıtı faaliyetlerini arttıranların da bulunduğu FETÖ’nün firari askerleri, Almanya’da bir araya geldi. Avrupa ülkelerinde barındırılan FETÖ’cü firari subayların tamamına yakınının katıldığı Almanya’daki toplantıda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in talimatları doğrultusunda Türkiye aleyhinde kampanyaların arttırılması kararlaştırıldı. Türkiye’nin işkenceci ve kanun tanımaz olduğunu göstermeleri, FETÖ ile mücadeleyi ve mücadele edenleri etkisiz hale getirmeleri, korkutmaları istendi.
Bunlardan biri, teröristlerin anavatanı Belçika’nın La Libre Belgique gazetesinde yalanlarına hemen yer bulmuş. Kaçak eski asker, 16 ay içerde yatmış sonra tahliye edilince de Avrupa’ya kaçmış, Cafer Topkaya, Pensilvanya’dan gelen emri uyguluyor, Türkiye’yi işkenceci bir ülke olarak tanıtmaya çalışıyor.
Bunlar belli ki artarak devam edecek, özellikle, sosyal medya üzerinden TSK’daki kripto FETÖ’cülerin ayıklanmasında büyük görev yapmış olan vatansever komutan Tümamiral Cihat Yaycı’ya dönük kampanyaları vahim.Emperyalizmden aldıkları emir doğrultusunda belli ki, yeri geldiğinde cana da kast etmeyi, vatansever subay, gazeteci, bürokratları hedef almayı planlıyorlar.
Hiç tavsiye etmem… Millet bir çılgınlık daha yapmalarını bekliyor…