HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın sosyal medya hesabı dün yine pek aktifti.
Bilindiği gibi avukatları müvekkilleriyle görüştükten sonra talimatlarına uyarak sosyal medya hesabından onun mesajlarını yayınlıyor.
Bunun bir benzerini uzun yıllar boyunca PKK terör örgütünün elebaşı Abdullah Öcalan’ın avukatları yaptı. İmralı Adasında gerçekleşen her görüşmenin ardından avukatlar görüşmenin içeriğine göre ya terörist başının mesajını yaydı ya mektubunu bizzat Kandil’e ulaştırdı. O avukatların birçoğu sonradan HDP’den ve öncülü partilerden milletvekili de oldular.
Adres sonradan değişti. Emperyalistlerin Ortadoğu’daki çıkarlarıyla kendilerinin PKK devleti hayali birleşiyor inancıyla çözüm sürecini yıktıklarından beridir PKK baronları için Öcalan ölü biri. İmralı’da gömülü.
O günden bu yana cezaevinden göndereceği mesajını gözledikleri kişi Demirtaş zaten.
Öcalan’ın yerinde artık Demirtaş var. Maksadın daha kolay hasıl olması umuluyor.
Böylece hem Öcalan etrafındaki kan çukurundan uzaklaşmış oluyor, hem yaymak istedikleri mesajları saz çalıp türkü söyleyen, acıklı öyküler yazıp cıvık espriler yapabilen biri tekrarlıyor.
Ezcümle terör örgütünün soft power’ı devreye giriyor.
Bu sayede “Atatürk’ün partisi” CHP kolayca yanaşıyor HDP’ye. Bakıyorsunuz, Kandil sözcülerinin söylemleri iki gün sonra CHP sözcülerinin ağzında. Bingo.
Öcalan’ı kimse savunamıyor kamuoyu önünde ama Demirtaş öyle değil. PKK’nın katlettiği, dağa götürüp hayatlarını mahvettiği çocukların hayatlarına gönül eğmeyen Demirtaş’ın çiziktirdiği kitapları yeminli ulusalcılar, ultra Kemalistler bile edebi dokunulmazlık üzerinden savunabiliyor.
Üstelik Demirtaş el çabukluğu marifet dikkatleri başka yöne çekmeyi de beceriyor. Terör baronlarının mağaralarda iğfal /infaz ettiği 14-15 yaşındaki Kürt kızlarına, onların HDP önünde ağlaşan analarına yönelen dikkati küçük bir hareketle hayali bir karaktere çekebiliyor. Bingo!
Öyle ki, CHP’li siyasetçiler ve eşleri ağızları açık peşine düşebiliyor bu hokus pokusun.
Öyle de acıklı ki. 50 yıllık PKK tarihinde bir ilk olarak PKK’ya isyan edip çocuklarını PKK’dan isteyen gerçek insanları çiğneyerek gidiyor CHP’liler Demirtaş’ın her kurgusuna.
Nitekim kamuflajlı gösteri CHP sözcülerince savunulduktan sonra konuştu esas oğlan. PKK’ya karartma, devlet aleyhine propaganda yaptı avukat aracılığıyla.
“Barış denilince AKP Hükümeti neden kırmızı görmüş boğaya dönüyor? Barış isteyen herkesi neden anında terörist ilan ediyor?” diyor Demirtaş.
CHP’den gördüğü anlayış ve destek sayesinde hakkında açılan onlarca davada terörden yargılandığını, bazılarından ceza aldığını unutmuş gibi yapabiliyor.
“Arkasına saklanacakları tabutlara ihtiyaçları var” diye de gerekçelendirmiş tezini HDP eski başkanı.
Artık tabut gelmemesi için başlatılan çözüm sürecinde PKK'ya silah bırakma çağrısı yapsın diye beklenirken, söz ve eylemleriyle "PKK’nın yanında" görüntüsü veren o değilmiş gibi.
Terör saldırılarının arttığı ve devletin nihayet devreye girdiği dönemde "Halkımız kendi güvenlik tedbirlerini geliştirmeli" dememiş gibi.
PKK çocukların ellerine silah verip sokaklara patlayıcı gömerken, Suriye’deki YPG ile paralel noktalarda "özerklik" ilan ederken Demirtaş da “özerklik Türkiye’ye önerimizdir” dememiş gibi.
Eşleri Demirtaş’a hayran olabilir ama Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu bütün bu gösteriyi anlamamış olabilir mi?
Bu ülkede çok şükür barış da var, demokrasi de. Tek sorunumuz sivil görünümlü terör sözcülerinin barış ve umuttan bahsediyor olması.