Niçin çoklarımız Kürtler söz konusu olduğunda PKK/HDP üzerinden konuşmayı tercih eder?
Niye “Kürtler” ve “Kürt siyaseti” denildiğinde hemen akla PKK/HDP getirilir?
Neden asıl şu can alıcı soru sorulmaz: PKK/HDP ne kadar Kürttür? Veya sadece Kürt müdür? Ve/ya da yalnızca Kürtlerden mi müteşekkildir?
Doğru soruyu sormazsanız yanlış cevaplar üzerinden konuşup durursunuz.
PKK/HDP ve Kürtler bahsinde konuşanların yıllardan beri yaptığı şey maalesef budur.
Seçim dolayısıyla o birilerinin ısrarla AK Parti-MHP şahsında somutlaşmış cumhur ittifakına bir kalemde “Kürtler oy vermez!” cevabını yapıştırmalarının sebebi budur.
Oysa AK Parti’ye oy veren Kürtlerin sayısı HDP’ye oy verenlerden fazla.
Ve AK Parti içinde yönetim katmanında belirleyici konumda olan Kürtlerin sayısı azımsanmayacak oranda. Daha açık ve doğru bir ifadeyle AK Parti Kürtlerin birinci tercihi.
MHP’nin içinde de Kürtler yok değil.
O halde “Kürtler oy vermez!” öncülü neye dayanıyor?
“Kürtler eşittir PKK/HDP” öncülü üzerinden bilerek geliştirilen analizler aslında Kürtleri bir boyutuyla kriminalize, bir boyutuyla da manipüle etme amacını taşıyor.
Bu husus bahsi diğer olduğu için geçiyorum.
Bu bahiste diyeceğim o ki Kürtler siyasal tercihleri bakımından homojen bir topluluk değildir. O yüzden sadece ve yalnızca PKK/HDP üzerinden Kürt okuması yapmak yanlıştır.
Konumuzla doğrudan bağlantılı asıl yanlışlık ise PKK/HDP gerçekliğini sadece “Kürt/Kürtlük” üzerine okuma yanlışlığıdır.
Hemen belirtmek isterim ki PKK/HDP içindeki Kürt yoğunluğu, PKK/HDP’yi “Kürt” kılmaz.
Açayım...
“Kürtlük” özü itibariyle milliyetçi bir tanımlamadır. Bu tanımlama Kürt etnik aidiyetine mensup olan herkesi kucaklamayı esas alır. Burada ayrımcılığa veya düşmanlığa yaslanan ideolojik bakış açısı esas alınmaz.
Ve burada esas amaç, münhasıran Kürtlerin etnik bir topluluk olarak başta iktidar olmak üzere her türlü talebinin/çıkarının inşa edilmesidir.
Milliyetçilik böyle bir şeydir. Ve böyle davranmayı öngörür.
PKK/HDP bu açıdan bakıldığında nereye oturmaktadır?
PKK/HDP için öncelikli olan, Kürdün bizatihi kendisi değil, sosyalist ideolojinin kendisidir. Bu yüzdendir ki PKK/HDP “milliyetçiliği” dışlayan, hatta şeytanlaştıran bir ideolojik örgüttür. Ve özü itibariyle enternasyonalisttir.
PKK/HDP kitlesel gücünü Kürtlerden alsa bile ideolojik olarak sadece “Kürt” ve “Kürtlerden müteşekkil” değildir.
Değildir çünkü PKK/HDP her Kürdü sevmez. Kendinden olmayan Kürdü de imha edilmesi gereken düşman olarak görür. PKK/HDP için “makbul Kürt” kendi ideolojilerine iman eden Kürttür.
Değildir çünkü PKK/HDP’nin en üst yönetiminde ağırlıklı olarak Türkler de bulunuyor. PKK’nın kuruluşundan itibaren lider kadrosunun ağırlıklı bölümünü Türk sosyalistleri oluşturuyor. HDP’nin de örgütlenme yapısı ve bileşenleri aynıdır.
Değildir çünkü PKK/HDP için ideolojinin bizatihi iktidarı/devleti esastır. Coğrafya sadece araçtır. Yani “Kürdistan” coğrafik anlamda bir araçtır. “Kürtlük” ise Kürtleri silahlı/siyasi mücadelenin içine katmak için bir mobilizasyon aracından öte anlama sahip değildir. Zira PKK/HDP için kendilerinin, ideolojileriyle beraber iktidar olmadıkları bir coğrafyanın da, halkın da önemi yoktur.
Şimdi bu PKK/HDP kalkıyor asıl bu ülkede Kürtlere yönelik inkarcı, asimilasyoncu ve baskıcı anlayışı resmî ideolojiye dönüştüren Baasçı CHP ile ittifakı olmazsa olmaz önemde görüyor, ama inkarı, asimilasyonu ve baskıyı sonlandıran AK Parti’yi ve liderini “Kürt düşmanı” ilan ediyor!
Sadece “Kürt” ve “Kürt Partisi” olmadıklarını bizzat söyleyen HDP kalkıyor yalnızca “Kürt” eksenli bir politika izliyor!
“Milliyetçiliğe karşıyız!” diyen HDP etnik milliyetçi bir dil üzerinden AK Parti’ye oy veren Kürtleri düşmanlaştıran bir dil kullanıyor!
Sabah akşam “Kürt- Kürtlük!” üzerinden ahkam kesiyor! Hani “milliyetçi değil sosyalist enternasyonalist” idiniz siz? Peki bu etnik milliyetçi dil eksenli bölücü-düşmanlaştırıcı siyaset niye?
“Kürt” ve “Kürtlük” bahsinde PKK/HDP gerçekliğini yeniden gözden geçirmeye ne dersiniz?