Ülke ateş çemberinin tam ortasında.. Bir yandan seçim gündemiyle iç politik kavgalar devam ediyor.. Bir yandan da küresel finansal saldırılarla mücadele ediyoruz.. Kafamızı kaldırmamıza izin vermiyorlar ki!.. Fakat tüm bu toz bulutu ortasında bir şey oldu.. Enerji Bakanı Berat Albayrak, Irak sınırında Çukurca’da petrol sondaj çalışmalarının startını verdi.. “..Önümüzdeki dönem Güneydoğu’da, Şemdinli’den Cizre'ye kadar, kuzeyde Van'dan Siirt'e kadar petrol arayacağız..” Bakan Albayrak bu taahüdüyle, şahlanan Türkiye’nin önüne yeni hedefler koyuyordu.. Konuşurken yüzüne yansıyan kararlılık umut vericiydi.. Bu ülke için savaşan, geleceğimiz için, çocuklarımız için mücadele eden kadroların görev başında olduğunu bilmek içimi rahatlattı.. Soran olursa; “2023, 2053 ve 2071 nedir?” diye.. Berat Albayrak’ın Çukurca konuşmasını dinletirsiniz..
Parlamenter sisteme dönecek misiniz, dönmeyecek misiniz?
Erdoğan karşıtı blokun üzerinde ittifak ettiği ana konu buydu.. Hepsi çeşitli vesilelerle, seçim sonrası ilk iş sistemi eskiye döndüreceklerini ilan etmişlerdi.. Hatta başkanlık sistemine kategorik olarak karşı olduğunu bildiğimiz Abdullah Gül’ün etrafında dolanmalarının, geniş mutabakat aramalarının falan ana nedeni buydu.. Fakat size söyleyeyim.. Birincisi, zaten üzerinde milletin oyu olan bir düzenlemeyi geri döndürmek imkansıza yakın bir iştir, bu ayrı.. Fakat elbette demokrasilerde parlamento, kadını erkek, erkeği kadın yapmak dışında her güce sahiptir.. Diyelim ki, bu parlamenter sistemciler seçimi kazandı, mecliste de yeterli sayı bulundu ve sistemi 16 Nisan öncesine döndürmek için çalışmalar başladı. Bunun yaşatacağı kaosu düşünebiliyor musunuz?.. Kaç sene gidecek ömrümüzden sadece bu işin tantanasıyla?.. Ve bu karmaşa sırasında nasıl küresel saldırılara açık hale gelecek ülkemiz!.. Bakın bugünkü hale bu sistem 15 günde gelmedi.. Süreç, Mayıs 2007’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçiminde sistemin tıkanmasıyla başladı.. Ardından ‘halk seçsin referandumu’ yapıldı.. Sonra 2014 Ağustos’ta ilk kez Cumhurbaşkanını halk seçti.. Peşinden 2016 yetki yasası referandumu… Şimdi ancak 2018 Haziran’da ilk kez yeni sistemle yürütme tesis edilecek.. Yani 11 sene.. Döndürün bakalım geriye, nereden başlayacaksınız döndürmeye..
Bu adamın o silahları teslim etmesi lazım
Kadın programlarında ‘adet düzensizliği için’ soğan kaynatan bir adam vardı. Ahmet Maranki. Bitki işi duvara toslayınca siyasete vermiş kendini.. Akit TV’de Murat Alan’ın programında izledim.. “Umudum 25 Haziran’da.. Eğer AK Parti seçimi kazanamazsa, Belgrad ormanında ağacın dibine gömdük(silahlarımızı) talim yaptığımız yerdi orası, çıkaracağız sokağa…” diyordu.. Kısa yoldan son sözü söyleyeyim.. Savcılarımızı göreve davet ediyorum.. Derhal zaman kaybetmeden bu adamı yakalayıp, ‘gömdük’ dediği yeri açtırın arkadaş.. Neymiş o sözünü ettiği silahlar, ne talimiymiş, ne saklamışlar, ne zaman kullanmışlar daha önce?.. Bu adam ne söylediğini bilmeyen ağzından çıkanı kulağı duymayan bir adamsa televizyonlarda ne işi var?.. Yok ciddi, aklı başında, mühim bir adamsa o zaman başka.. O zaman, o ‘gömdük’ dediği silahları bulup, televizyon konuşması ile birlikte o silahları delil sayıp, iç savaş kışkırtıcılığından işlem yapılması gerekir.. En sert eleştirdiğimiz Barış Atay, hiç değilse ‘yargılanacaksınız’ diyordu.. Bu adam doğrudan iç savaşla tehdit ediyor insanları.. Bu kadarı da fazla..