AK Parti İstanbul gibi Ankara’da da yerel seçim yarışına iddialı bir isimle giriyor. Mehmet Özhaseki, marka olmuş AK Parti belediyeciliğinin efsane isimlerinden biridir.
Ankara’da yarışacak Mehmet Özhaseki ve Mansur Yavaş’ın siyasi profillerine, siyasi performans ve başarılarına baktığımız zaman ortada Özhaseki lehine büyük bir uçurumolduğu görülebilir.
Bir kere Özhaseki deyince ‘Kayseri Modeli Belediyecilik’diye bir olgu var, Yavaş için böyle bir belediyecilik modelinden, büyükşehir bazında örneklik oluşturabilecek bir başarı hikâyesinden söz edilemez.
Özhaseki girdiği tüm seçimleri kazanan bir siyasetçiyken, Yavaş girdiği beş seçimden sadece ikisini kazanabilmiş.
Özhaseki 1994’te Melikgazi, 1998’de Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmiş ve beş kez Kayseri’de yerel seçim ipini göğüslemiş. Buna ilave olarak iki kez milletvekili seçilmeyi başarmış.
Yavaş Beypazarı’nda ilk denemesinde seçimi kaybetmiş, daha sonraki iki seçimde Beypazarı belediye başkanlığını kazanmış. Ankara Büyükşehir Belediyesi yarışında ise iki kez seçimi kaybetmiş.
Yavaş, hem MHP’nin, hem CHP’nin adayı olarak seçimleri kazanamamış…
Özhaseki’nin seçim başarısında yüzde 70.2 gibi rekor bir oy oranı göze çarpıyor. Böyle bir oy oranı, şehir halkının büyük bir kesiminin gönlüne girdiğini, herkesi kucaklayan bir yönetim sergilediğini gösteriyor.
Özhaseki’nin siyasi profili kucaklayıcı, ılımlı, sevecen ve icraat odaklı bir görüntüyü yansıtıyor.
Özhaseki’nin Yavaş’a göre daha büyük bir siyasi tecrübeyesahip olduğunu söyleyebiliriz.
Her ne kadar Yavaş Özhaseki’den 2 yıl daha yaşlı olsa da, siyasi başarıları ve tecrübesi daha az. Özhaseki, sadece büyükşehir belediye başkanlığında tarih yazan bir siyasetçi değil, aynı zamanda Çevre bakanı olarak da, yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak da siyasetin ve devletin farklı kademelerinden büyük işler başaran bir isim…
Belediyecilikte ve devlet idaresinde bu kadar büyük tecrübeye sahip duayen bir ismin Ankara’yı yönetmesi, büyük bir farklılık oluşturacaktır.
Artık yerel yöneticilik, şehir yönetimini bir bütün olarak algılamaktan geçiyor. Dünyada ülkeler değil şehirler yarışıyor ve her şehrin tüm alanlarda topyekün kalkınması ve gelişmesi diye bir olgu var.
Şehrin sanayisinden tarımına, ihracatından kültür hayatına kadar her alanda bütüncül bir stratejinin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Bugün yerel yönetimlerin hizmet ve yatırım alanlarının önemli bir kısmı merkezi iktidarın desteğiyle dönüyor.Özellikle metro gibi, kentsel dönüşüm gibi, büyük spor tesisleri gibi belediyenin imkanlarını aşan yatırımlarda hükümetin devreye girmesi büyük önem taşıyor.
AK Parti iktidarları AK Partili olsun veya olmasın tüm şehir yönetimlerine ayrımcılık yapmadan ve eşit şekilde destek olsa ve tüm şehirlere aynı duyarlılıkla hizmet götürse de, belediye başkanının merkezi yönetimle uyumlu çalışması süreçlere ivme kazandıracak bir husustur.
Özhasekinin bu noktada Mansur Yavaş’la kıyas edilemez bir üstünlüğe sahip olduğu ve Ankara için bunun büyük avantaj olduğu söylenebilir. Bürokrasiyi aşmaktan tutun da, planlama ve koordinasyona kadar birçok alanda Özhasekitecrübesi artı değer anlamına gelecektir.
Özhaseki’nin Yavaş’a göre avantajlı olduğu diğer bir husus, ittifakın içine sinme ve daha büyük bir kabullenmeyle destek görme noktasındandır.
Yavaş’ın CHP’lilerin içine tam sinmediğini, İP tabanına daha yakın olduğu halde daha büyük partiden aday olma şartıyla CHP’den aday olduğu için de bu tabanın tepkisini çektiğini biliyoruz.
Özhaseki AK Parti seçmeni kadar MHP seçmeni tarafından da büyük bir kabullenmeyle karşılanacaktır.