Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) üzerinden Afrin harekâtını karalama algısı büyüyor. Siyasi zeminde başı CHP çekiyor. DEAŞ, Musul Konsolosluğunu bastığında kendisini “muhasebeci Kenan” olarak tanıtan CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, “benden daha iyi kimse bilmez, ÖSO’nun kaynağı El Kaide’dir” diye algı operasyonuna malzeme veriyor.
Türkiye’nin geleceği adına Türk Silahlı Kuvvetleri, zorlu bir arazide sivillere, tarihî dokuya zarar vermeme hassasiyeti ile kahramanca bir harekât yürütüyor. Cumhuriyeti kurmakla övünen parti, sanki açıktan karşı çıkamamanın sıkıntısı basmış gibi ÖSO düşmanlığına sarılıyor.
CHP’nin yaptığı beşinci kol faaliyeti gibi bir şeydir. Türkiye’nin haklılığına darbe vuruluyor. ÖSO’yu terörist ilan edip Türkiye’yi terör örgütleriyle işbirliği yapıyor gösterip dışarıya jurnallemek ihanete denk değil midir?
Ama harekâta destek veren makul çoğunluk, milli hislerle kenetlenen milletimiz, CHP’nin ne yaptığının 15 Temmuz’dan beri farkındadır. CHP, küresel bir projede görev almış gibidir.
Kılıçdaroğlu, 15 Temmuz’u perçinleyen Yenikapı ruhuna ihanet ettiğinden beri anormal tepkiler veriyor. Bir “kontrollü darbe” tutturdu, bir “tiyatro” lafı ortaya attılar, milletin darbeye dur diyen iradesini, yiğitliğini örseleyip duruyorlar.
Bunu, “kontrollü darbe”, “tiyatro” diye bir şey olmadığını bile bile yapıyorlar. Çünkü şu sorulara cevap vermeye hiç yanaşmıyorlar:
Kontrollü darbe ise kimler bu kontrolde görev aldılar. Hangi generaller, hangi subaylar? Bir tiyatro oynanmışsa kimler rol aldılar? Rol dağıtımını kimler yaptı?
Kontrollü darbe ise bu kontrolü nasıl yaptılar? Darbe karargâhındaki güçleri, kontrol mekanizmaları, koordinasyonları nasıldı?
Kontrollü ise bu kontrolü yapan bir lider, lider kadrosu olması lazım. Kim bunlar?
Kılıçdaroğlu kontrollü darbeyi biliyorsa bunu kimden öğrendi? Varsa öyle birileri o hainleri neden gizliyor? Onlarla daha önceden tanışıyor muydu ki bu kadar kesin konuşuyor?
Kılıçdaroğlu bu sorulara cevap veremez. Çünkü hakikatin, FETÖ’nün kullanıldığı bir darbe olduğunu buz gibi biliyor.
Neden mi?
Bakınız CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, geçen hafta, evet geçen hafta, Burdur’da yaptığı konuşmada aynen şunları söyledi:
"15 Temmuz, dört başı mamur bir darbe girişimiydi. Bize yakın demeyelim ama bizim mahallenin içinden de okunan köşe yazarları, tiyatro falan filan yazıyorlar. Bunların her bir tanesi o gerçekliğin karşısında buna inananı, bunu savunmaya çalışanı mahcup edip birilerinin ekmeğine yağ sürecek bir gerçek. 15 Temmuz; bizim Meclis'te yaşadığımız, her yönüyle şahit olduğumuz, ardından yaşananları bütün yargı süreciyle takip ettiğimiz, başarısız olmuş bir darbe girişimi, tiyatro miyatro değil…"
Gerçeği evet, buz gibi biliyorlar. Anadolu insanının yüzünü, herhalde tepkisini de görünce doğruyu söylemek zorunda kalıyorlar.
Tıpkı “kontrollü” darbe yalanı/iftirası/karalaması gibi TSK’nın ÖSO ile birlikte omuz omuza neden harekât yürüttüğünü de biliyorlar.
ÖSO ile omuz omuza yürümek, Türkiye’yi “işgalci” gibi göstermek isteyenlerin ağzını tıkıyor. Türkiye kendisine saldıran terör örgütünü mevzilerinde boğarken, ÖSO da vatan toprağına kavuşuyor.
ÖSO askerleri, işgalci PKK terör örgütüne karşı vatanlarını savunan insanlar. Paralı askerler değil...
CHP/Kılıçdaroğlu, PKK’nın içindeki Amerikalılara sesini çıkarmazken, neden ÖSO’yu hedef alıyor ve Türkiye’yi dışarıya jurnalliyorlar? Niçin?
CHP milli meselelerde ihanete varan bir duruş sergiliyor. Milli hassasiyetin, toplumsal desteğin zirve yaptığı Afrin harekâtına doğrudan karşı çıkamayıp işin içine ÖSO mu katılıyor?
Türk ordusunun başarısını gölgelemenin CHP’ye neler kaybettirdiğini bu partinin içinde gören bir kişi yok mu?
Özgür Özel’den bir ricamız olacak. Bir de şu ÖSO konusunda gerçeği söyler misiniz...