Bugünlerde, okuyucularımız tarafından yöneltilen soruların büyük bir bölümü, zorunlu bireysel emeklilik sistemine ilişkin.
25 Ağustos tarihinde, Resmi Gazete’de yayımlanan 6740 sayılı Kanun ile çalışanların belli şartlar dahilinde ve kademeli olarak otomatik katılım/zorunlu bireysel emeklilik sistemine dahil edileceği netleşti. Buna göre;
1) Türk vatandaşı ve çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerden (Mavi kartlılar),
2) 45 yaşını doldurmamış (işverenin kapsama alınma tarihi itibarıyla çalışmakta olan 45 yaşını doldurmamış kişiler),
3) SSK ve devlet memuru statüsünde çalışanlar sisteme dahil oluyor. Ancak yabancı uyruklularla Bağ-Kur’lular otomatik katılım kapsamında olmayacak.
2 Ocak’ta Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile hangi işyerlerinde çalışanların hangi tarihte otomatik zorunlu bireysel emeklilik kapsamına gireceği açıklığa kavuştu. Yönetmelikteki düzenlemeye göre özel sektöre ait işyerlerindeki çalışan sayısı dikkate alınarak, aşağıdaki tabloya göre sisteme girilecek.
Buradaki çalışan sayısının tespitinde çalışanların otomatik katılıma dahil olma şartlarını taşıyıp taşımadıklarına bakılmaksızın (45 yaş altı ve üstü çalışan sayısı ayrımı yapılmaksızın) işverene bağlı tüm çalışan sayısı ve aynı işveren (tüzel veya gerçek kişi) ait tüm işyerleri toplamı dikkate alınır.
Kamuda ise 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun eki (I), (II), (III) ve (IV) sayılı cetvellerde yer alan kamu idarelerinde 1/4/2017 tarihi itibarıyla mevcut çalışanlar 1/4/2017 tarihinden itibaren ilgili emeklilik planına dahil edilecek. Diğer kamu idarelerinde 1/1/2018 tarihi itibarıyla mevcut çalışanlar 1/1/2018 tarihinden itibaren ilgili emeklilik planına dahil edilecek.
Çalışanlardan ne kesilecek?
Çalışan kesintisinin referans noktası, çalışanın SGK prim matrahıdır. Kesinti SGK matrahı üzerinden yüzde 3 olarak yapılacak ve kişinin net ücretten bu tutarda düşülerek, işverence, bireysel emeklilik şirketine aktarılacak.
Çalışan, eğer talep ederse, bu yüzde 3 orandan daha fazla kesinti yapılmasını isteyebilecek. Çalışanların ücretlerinde, haciz, nafaka gibi ek kesintiler olması halinde de, BES kesintisi tutarı değişmiyor. Bir başka ifade ile kesinti tutarı prime esas kazanç ve emeklilik keseneği etkilenmediği sürece ödenecek katkı payı tutarı değişmeyecek.
Caymayana bin TL ne zaman verilecek?
Emeklilik planına göre çalışanın ücretinden kesilmek suretiyle yapılan ilk katkı payının şirket hesaplarına nakden intikal ettiği tarihi takip eden işgünü emeklilik planına dâhil edildiği şirket tarafından çalışana posta yoluyla veya güvenli elektronik iletişim araçları ile bildirilecek.
Çalışan, bu bildirimi müteakip iki ay içinde cayma hakkını kullanabilir. Cayma süresinden sonra da çalışan dilediği zaman sistemden ayrılabilecek. Burada eğer 2 ay içinde cayma hakkı kullanılmazsa, 1.000 TL ek bir devlet desteği var, ancak bu desteğe hak kazanmak için de devlet katkısına hak kazanma sürelerinin beklenmesi gerekiyor. Yani, yüzde 25 devlet katkısı teşviki ile 1.000 TL’lik ek devlet katkısı teşviki için hak kazanma süreleri aynı olup, tablodaki gibidir:
İşveren bu sistemin neresinde?
1) İşveren çalışanları adına bir emeklilik şirketi ile sözleşme yapmakla yükümlüdür.
2) İşveren, sisteme giriş esnasında çalışandan fon tercihini alır, tercihte bulunmayan çalışanları için söz konusu tercihi yapar.
3) İşveren, katkı payını çalışanın ücretinden kesip emeklilik şirketine en geç kesintiyi takip eden iş günü aktarmakla yükümlüdür. Maaş ödemelerini Maliye Bakanlığınca işletilen Kamu Harcama ve Muhasebe Bilişim Sistemi kullanarak yapan Kamu Kurumları aynı sistemi kullanarak katkı payı ödemelerini gerçekleştirebilecektir.
4) İşveren operasyonel gereklilikleri dikkate alarak, şirket seçimi ve katkı payının kesilmesi hariç diğer yükümlülüklerinin icrasını emeklilik şirketine bırakabilir.