Asıl sorun Erdoğan. Bütün bu ülke halkları adama hayran. Hani, bir zamanlar Nasır neyse, onu yüzle çarp al sana Erdoğan. Üstelik Erdoğan'ı destekleyen Batılı ülkeler de..."
Orta boylu, saçları az biraz dökülmüş, mavi gözleri çakmak çakmak bir adam ayağa kalkıyor:
"Erdoğan'la Nasır arasında çok büyük fark var. Erdoğan gücünü kendi milletinden alıyor. Dışarıdaki halklardan destek alıp almaması önemli değil onun için; yeter ki Türk milleti yanında olsun... Dikkat edin "yanında"... Arkasında değil!
"Nasır, Sovyetler'in adamıydı. Mısır umurunda değildi. Orta Doğu Sovyetler Birliği'ni kurup başına geçmekti niyeti. Erdoğan Türkiye için var. Bunun altını nasıl çiziyor? Türkiye'deki savunma sanayiini geliştirip, SİHA'larla füzelerle ve daha nice silahla TSK'yı güçlendirerek. Eğer sahada güçlü değilsen masada güçlü olman mümkün değildir. Öyle kendi kendine, olduğun yerde ter ter tepinirsin. Herkes de sana bakar güler. Erdoğan düşmanlarının düştüğü durum da bu.
"Türkiye ve Erdoğan düşmanlarının hesaba katmadığı, Türkiye'nin artık Orta Doğu'da, Balkanlar'da, doğu Avrupa'da ta Sudan'a kadar Afrika'da var olduğu gerçeği. Bu ülke halkları ellerinde Erdoğan posterleri ve Türk bayraklarıyla sokağa dökülüyor.
"Bu gerçekleri kavrayanlar yavaş yavaş Türkiye'ye yanaşıyor hatta Macron gibi azılı Türkiye ve Erdoğan düşmanları bile yarı Türkçe mektuplar yazmaya başladı.
"Bükemediğin eli öpeceksin arkadaş! Bunu yakında Biden da anlayacak..."
Orta boylu, saçları dökülmüş, mavi gözleri çakmak çakmak adam döndü, salondan çıkıp gitti. Herkes kalakalmıştı. Kimdi bu adam?
Hala bilen yok. Ama söyledikleri kulaklarda çınlıyor...
Söylediklerinin ne kadar gerçek olduğunu yakında Biden ve tayfası da anlayacak...
Sonra mı?
Sonrası Kılıçdaroğlu ve tayfası için yandı gülüm keten helva!