Rusya; bir an önce Soçi sürecinin Rusya-Türkiye-İran ekseninde sonuçlanmasını istiyor. Zaman uzadıkça Rusya açısından, ABD’nin süreci sabote etme kabiliyeti devreye girme endişesi ile olaya bakmakta. İdlib, Rusya açısından çok kritik! Türkiye’siz İdlib’deki muhalifleri dizayn etmek mümkün olmadığını iyi bilmekte. Kafkasya ve Rusya’nın çeşitli bölgelerinden Suriye’ye zamanında kapı açılarak çıkarılan mücahitlerin İdlib’de konumlandığına inanmakta Rusya. Ve Türkiye’nin; en radikalinden en ılımlısına kadar, bu muhalif gruplar üzerindeki etkisini dikkate alarak, bir an önce oradaki ayrışımı Türkiye’nin yapmasını arz etmekte! Türkiye’nin; Afrin ve Münbiç gibi çok önemsediği bölgelerde, anlayışlı yaklaşmasının arkasında, karşılığında İdlib’deki gruplar üzerindeki etkisini kullanarak somut adımların atılmasını da, Türkiye’den istemesi mümkün!
Rusya; yeniden oyun kurucu aktör olarak dünya siyasetine çıkış yapmakta. ABD’nin dengesiz politikalarının karşısında, Rusya’nın daha soğukkanlı politika inşası ve kendi kendine ters düşmeyen siyaset üretimini daha cazibeli kılmakta! Suriye’deki varlığının sonucunu da, anlaşma ile bitirmek istemekte. Bu durum, Rusya’daki başkanlık seçimleri öncesi Putin için seçim senesinde önemli bir argümandır. Ayrıca Rusya; özellikle de Putin, Türkiye’ye samimi ve ilişkilere sadık kalacak nitelikli duruşunu, Afrin konusundaki tutumu ile teyit etmekte.
Bu tutum, Rusya’yı itibarlı paydaş konumuna oturtmakta... Ve şimdiki mevcut durumda bu tutum, Rusya için olağanüstü bir tanımdır.
Afrin harekâtının ismine baktığımızda, Türkiye’nin verdiği mesajı net görebiliyoruz.
Zeytin Dalı. Zekice bir tanım! Türkiye terörle mücadele yaparken, Zeytin dalı ile ne anlatmak istedi? Galiba sahadaki fiili başarısı ile Türkiye, anlaşma dalını uzatmakta. Peki kime? Bölgedeki devletler hukukuna göre adımlarını atan, devletlerin çıkarlarını gözardı etmeyen tüm oyun kurucularına!
Dikkat ettiyseniz Zeytin dalının esas içeriğini, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir cümlesi ile net ifade etti.
“Türkiye’den başka müttefikin olmadığını anlayacaklar!”
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşına “yanımızda olmalısınız” dedi. Şam rejimine yazılı olmak üzere, BM dâhil herkese bilgilendirme yapıldı. İşte Zeytin dalının siyasi içeriği de burada saklı.
Tekrar ediyorum, devletler hukukuna saygı duyan tüm aktörlere Türkiye bilgi vermekle, Zeytin dalının Türkiye’nin güvenliğini tehdit etmeyen her türlü aklıselim teklife, zeytin dalı ile cevap vereceğini, siyaseten de uzatmış oldu.
Türkiye’nin, Rusya-İran paydaşlığının Suriye’nin geleceğini olumlu etkileyeceğini, şimdiden öngörebiliyoruz. Rusya’nın endişesi, şimdiki durumla sonuç arasındaki makas açılırsa, anlaşmanın yerini bölünmeye teslim edeceği istikametinde olduğunu, dolaylı anlatmakta!
Türkiye’nin Afrin operasyonunun, hem askeri hem de siyasi ve diplomatik boyutu, Türk Devlet aklının nasıl derin reflekslere sahip olduğunu ve bu aklın düğmesi kendinde olduğunda ise nasıl bir istikrar sonucu çıkarma kabiliyeti olduğunu net göstermekte.
Zeytin Dalı harekâtının anlamı o kadar büyük ki, ileride yeni bir merhaleye geçiş yapacağımıza da zeytin dalı uzatmış olduk. Olaya sadece Afrin harekâtı olarak değil, hem de terör örgütleri YPG’nin geleceğinin de ne olacağını belirleyecek.
Afrin; PKK’nın geçmişte de kök saldığı bir bölge. Ve Afrin’deki Zeytin Dalı Harekâtı, ABD’nin YPG üzerinden Suriye’yi bölme hamlesi de, ABD’nin tasarladığı konsept olarak suya düşmüş olacak. YPG’ye karşı operasyonun, ABD açısından da önem arz ettiğini gözardı edemeyiz. Türkiye, Zeytin Dalı operasyonu ile şunu net gösterdi! YPG-PKK konseptinin, bu coğrafyada arkasında kim durursa dursun, devletleştirilmesine izin vermeyecek! Afrin operasyonundaki başarı, ABD’nin de politikalarının yeniden dizayn edilmesini mecbur kılacaktır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “eninde sonunda Türkiye’den başka müttefikin olmadığını anlayacaklar” demesinin arkasında yatan şeyin, bu tespitin yattığını düşünmekteyim. ABD'nin; zamanında Münbiç’le ilgili verdiği sözleri tutmaması, bugün Afrin’de her ne kadar itiraz etse de, bundan öteye gitmemesini de tetiklemekte!
Şunu da ilave etmekte yarar var. ABD tarihinin, en kötü siyaset yaptığı dönemdeyiz. Pentagon’un ve Dışişleri Bakanlığı’nın farklı açıklamaları şunu dedirtmekte; küresel güç, küresel bunalımdan kaçamayacak! Ekonomik olarak da hükümet kapanmasından tutun, Kaliforniya’daki ayrılıkçı söylemlerin devreye girmesi dâhil, şu anda hem içeride hem de dışarıdaki itibarsızlığını pekiştirmektedir. Böyle bir ABD, dünya için yeni travma vekaotik ortam anlamı taşımaktadır.