Güçlü olanın haklılığı üzerine bina edilmiş olan ve başını ABD’nin çektiği Yeni Dünya Düzeni, geri kalmış ya da kalkınmakta olan ülkelere keyfine göre muamele ediyor.
Seçimle işbaşına gelmiş kimi liderleri tanımazken ve türlü baskılar uygularken darbe ile işbaşına gelmiş olan kimi liderleri de adeta kutsuyor.
Kutsadığı liderlerin yeni düzene/ABD’ye teslim olmuş kuklalar, tanımadığı liderlerin ise yerli ve milli olmayı, tam bağımsızlığı ve kendi kendine yetmeyi hedeflemiş liderler olduğu görülüyor.
Erdoğan, Maduro ve Ruhani gibi liderleri o yüzden sevmiyorlar!
***
Fakat sevdiği ve kutsadığı ülkelerdeki ihlaller o raddeye varıyor ki, bizzat darbeciler arasında yer almış birazcık vicdanı olanlar bile tahammül edemiyor ve feryadı basıyor!
Uzun söze hacet yok. Mısır’da kanlı bir darbe ile yönetime el koyan Sisi kuklasına en ciddi tepki darbeye iştirak etmiş olan ve darbe sonrası cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ödüllendirilen Baradai’den geldi.
Muhammed el-Baradai, hatırlanacağı üzere bir dönem Uluslararası Atom Enerjisi Ajansına Başkanlık yapmış, 2005 Nobel Barış Ödülü sahibi bir hukukçudur.
Ama İhvan’a duyduğu öfke onun hukuk gözünü kör etmiş, önce ABD yönetimini Mursi'yi görevden almaları için iknaya çalışmış, sonra da 2013 Askeri darbe sırasında darbecilerle birlikte olmuş ve Mısır'ın geçici Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atanmıştı.
Vicdanı tamamen iflas etmemiş ki, protestocuların üzerine ateş açılması ve sivillerin öldürülmesine karşı çıkmış, “Uzlaşı için siyasi alternatif yolları açıktı. Tek bir damla kanın bile sorumluluğunu üstlenemeyeceğim” demiş ve 14 Ağustos 2013'te görevinden istifa ederek yurt dışına kaçmıştı!
***
Baradai hatasını anlamıştı ama maalesef iş işten geçmişti. Mısır açık bir cezaevine dönüşmüştü.
Hatasını meşrulaştırma çabasından da vazgeçmiş değil.
Ordu siyasete karışmamayı vaat etmiş de Mursi yönetimi ülkeyi faşizme götürüyormuş da onun için darbecilerin yanında durmuşmuş!
Bir hukukçu olarak seçimle işbaşına gelmiş olan yönetimi yani milli iradeyi savunmak yerine darbeci ordunun tezgahına kanmış bir hukukçu!
Dahası ülkesindeki seçilmiş cumhurbaşkanını görevden alması için ABD’yi iknaya çalışmış bir hukukçu!
Buna rağmen bugün darbeci ve baskıcı Mısır yönetimine en ciddi eleştirileri getiriyor olması önemlidir!
***
Baradai twitter’da attığı mesajlarla Mısır’ın darbeci yönetimini doğrudan eleştiriyor!
Mesela ‘Hani toplumun bütün kesimleriyle uzlaşılacaktı, bu milli birliktelik kararından neden vazgeçildi’ diye soruyor.
Mesela insan hakları konusunda soruyor: ‘Mühendis Yahya Hüseyin Abdulhadi tutuklandı, nerede olduğu bilinmiyor! Mühendis Eşref Şehhate ve Dr. Mustafa Neccar’dan haber alınamıyor! Dr. Abdulmun’ım Ebu’l-Futuh, Dr. Şadi Gazzali Harb, Dr. Hazim Abdulazım hücre hapsinde tutuluyor. Bunlar sayılamayacak kadar çokluktaki ihlallerden sadece birkaçı!’
***
Sisi’nin ‘sadece siyasi haklara bakarak ve özel durum göz ardı edilerek Mısır eleştirilemez’ sözüne cevaben Baradai diyor ki, ‘İnsan hakları evrenseldir, üzerinde tasarruf edilmez ve parçalanmaz. İnsanın bu haklardan mahrum bırakılması beşeriyetin doğasına meydan okumaktır! Siyasi, medeni, sosyal, ekonomik ve kültürel hakların hepsi eşit öneme sahiptir. Özgürlük ve insan onuru her toplumun ana dayanağıdır. Toplumsal mutabakat vatan inşası için zaruridir. Adalet intikam almak değildir!’
“Üzücü olan Mısır’da hak ihlalleri o kadar kötüleşti ki yabancı mevkidaşları konuyu açıyorlar, hapisteki vatandaşlarını alıp gidiyorlar ama Mısırlılar cezaevlerinde çile çekmeye devam ediyorlar!”
Darbeden sabıkalı birinden bunları duymak ne garip değil mi?!