CHP'liler hep bir ağızdan ÖSO'ya terör örgütü demeye başladı. Fırat Kalkanı Harekatı sırasında "Ne işimiz var bizim orada, Suriyeliler savaşsın" diyorlardı. Şimdi savaşan Suriyelilere "terörist" diyorlar. Cahilliklerini de Esed'e muhaberat hizmeti veren sözde Türkiyeli gazetecilerden apardıkları yalan yalnış bilgilerle destekliyorlar. Haliyle ortaya garabet ötesi komik durumlar çıkıyor.
Cumhuriyet gazetesi her zamanki gibi yine başrolde. Hendek terörüne, PKK'yı görünmez kılarak ve sivillerin PKK tarafından rehin alındığını bal gibi bilmesine rağmen "Devlet sivil öldürüyor" diyerek en büyük desteği vermişti. Şimdi ise TSK'nın Afrin operasyonunu birlikte yürüttüğü ÖSO'yu hedef alarak PKK/PYD'yi destekliyor.
Çok görmemek lazım; sonuçta CHP yandaşı bir yayın organından bahsediyoruz. Düzelteyim; Kemal Kılıçdaroğlu CHP'si yandaşı...
ÖSO'ya terörist diyen CHP, hatırlayalım, PKK'nın Suriye kolu için "YPG terör örgütü değildir, kendi vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur" demişti.
Peki, bunların ÖSO düşmanlığı nerden kaynaklanıyor? Tabii ki PKK/PYD seviciliğinden ve ÖSO unsurlarının Türkiye'ye olan yakınlığından.
Bir Cumhuriyet yazarı ÖSO'cular için “Suratlarının rabbiyesi kalmamış adamlar” demiş. Rabbiyesi kalkmış adam görmek isteyen, PKK'lılara baksın, kesmezse aynaya da bakabilir.
Ama ondan önce azcık gazetecilik yapsın, Esed ve PKK muhibbi sözde gazetecilerden öğrendiği iki satırla iktifa etmesin.
Aksi takdirde 900 yıl önce yaşamış bir Selçuklu sultanı olan Nurettin Zengi'yi CIA ajanı yapmak gibi komik ötesi durumlara düşüyor insan.
***
Nurettin Zengi Tugayı adını kimden almıştır? Tugayın kurucusu ve başı kimdir? Nurettin Zengi Tugayı ÖSO içinde Türkiye ile birlikte Afrin operasyonunda çatışmakta mıdır?
Bu vesileyle bu sorulara da cevap bulalım. Çünkü bu cevaplar mezkur isim ve kurumların ÖSO'ya alerjilerinin sebebini de ortaya koyuyor.
Bir kere tugay adını bugün yaşayan bir "CIA adamı"ndan değil Halep civarında hüküm sürmüş, Urfa'yı Haçlı işgalinden kurtarmış olan Selçuklu sultanından almış. Tugayın kurucusu ve komutanı olan Şeyh Tevfik selefi bile değil, tıpkı bizim gibi Hanefi. Tugayın adının Nurettin Zengi olması ise grubun Türkiye'ye yakınlığının bir işareti. Tugayın adı gibi alt birlikleri de bu yakınlığın bir göstergesi olarak Fatih Sultan Mehmet gibi isimler taşıyor.
Sahada Türkiye'ye her açıdan en çok yardımı dokunan gruplardan ancak Zeytin Dalı Harekatı'nda sahada fiili olarak yoklar çünkü Hama ve İdlib bölgesindeler.
Şeyh Tevfik'in Türkiye'ye yakınlığı, yaptığı konuşmalardan da biliniyor ve grup DEAŞ'a karşı amansız mücadelesiyle tanınıyor.
***
Gelelim 12 yaşında bir mülteciyi boğazını keserek öldürdüğü yalanına. Bir kere olay tugayın lideriyle değil savaşanlardan biriyle ilgili. Üstelik savaş hukukuna aykırı olarak hareket ettiği için halen hapiste. İkinci husus öldürdüğü söylenen kişi 12 yaşında bir çocuk değil 19 yaşında bir genç. Üçüncüsü Suriyeli değil İran'ın Lübnan, Afganistan, Pakistan gibi Filistin'den de topladığı Şii milisler arasında çatışan bilinen adıyla "yabancı savaşçı"lardan.
Çocukların nasıl terör saflarında silah altına alındığını görmek isteyenlerin PKK ve DEAŞ sitelerini gezmesi faydalı olacaktır.
Hülasa kamuoyundan tepki göreceklerini bildiklerinden Türkiye'nin teröre karşı yürüttüğü sınır ötesi operasyona açıktan karşı çıkamayanlar ÖSO'yu terör örgütü olarak gösterip hem "Türkiye teröre destek oluyor" yalanını ısıtıyor hem de bu vesileyle PKK'ya destek oluyorlar.