1992-95 yılları arasında ayrılıkçı Sırplar, Bosna Hersek’te soykırım başlattı. Dönemin erk sahipleri ‘müdahale’ için ipe un serince, Sırp ordusu zaman kazanıp, 100 binden fazla Müslüman Boşnak’ı katletti.
O vahşet dolu günler sürerken BM Srebrenitsa’yı ‘güvenli bölge’ilan etti. Sözde ‘güvenli bölge’ye sığınan silahsız ve korunmasız Boşnaklar, karşılarında gözü dönmüş Sırp askerlerini buldu. Zira burada konuşlandırılan Hollandalı ‘Barış Gücü’askerleri ortalıktan toz olmuştu. Neticede binlerce Boşnak bölgede sıkıştırılarak öldürüldü. Srebrenitsa katliamıkara bir leke olarak insanlık tarihine geçti.
Dönemin Sırp komutanı ve iki siyasetçisi, Lahey’de ‘savaş suçlusu’olarak yargılanıp hapse mahkum oldular.
Önceki gün Nobel Edebiyat Ödülüverilen Peter Handke, işte bu insan kasaplarının ateşli savunucusu ve destekçisiydi. Müslüman Boşnak katillerine karşı öylesine histerik bir sevgi içindeydi ki Handke, dönemin Sırbistan Devlet Başkanı Miloseviçtarafından ‘En büyük destekçimiz’ denilerek ‘Sırp Şovalye Nişanı’ile ödüllendirilmişti.
‘Boşnaklar kendi kendilerini öldürüp, suçu Sırpların üstüne atıyorlar’diyecek kadar insanlıktan nasibini almamış bu kalpsiz ‘şovalye’nin Nobel’ine sevinenlerden biri de şimdiki Sırbistan CumhurbaşkanıAleksandar Vucicoldu. Vucic, Handke’yi tebrik ederken ‘Sırbistan sizi gerçek dostu olarak görüyor. Ödülü, içimizden biri almış gibi hissediyoruz’dedi.
‘İçimizden biri almış gibi…’
BİR KRAL VE SOYTARI
Aradan çeyrek asır geçmiş, pişmanlık belirtisi yok, zihniyet değişmemiş, tarihten ders alınmamış.
Törende gördük. Onca ‘medeni’insan, şık elbise ve pırlantalarını kuşanmış, bir soykırım destekçisini alkışlıyorlar ipek eldivenleriyle… Norveç Kralı orada… Bosna’da kanla yazılmış geçmişi ve o günlerin mimarlarını öven ‘vicdansız soytarı’yı takdis ediyorlar.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Vucic tüy dikiyor: ‘Ödülü içimizden biri almış gibi hissediyoruz.’
Bu ödül, Bosna’da ayrılıkçı Sırpları cesaretlendirme ve Avrupa’da yükselen ırkçı duyguları kaşıma ödülüdür. 1995’te imzalanan Daytonanlaşmasıyla biten savaş sonrasında, Bosna Hersek’te dünyada görülmedik, hantal, işlemeyen bir devlet mekanizması kuranlar, gelecek için ne planladılar acaba?
Norveç Kralı eliyle ‘vicdansız soytarı’ya ödül verilirken eski bir yaraya tuz mu basılıyordu?