Geçenlerde farklı bir nikâh daveti aldım. Davette nikâh salonu falan yazmıyordu. Gün saat vardı salon yerine bir cami ismi.
Aklıma hemen 28.11. 2017 tarihinde yapılan değişiklik ile Evlendirme Yönetmeliği’nin nikah yetkisini belirleyen 7. maddesine il ve ilçe müftülüklerinin eklenmiş olması geldi.
Müftülüklere verilen nikâh yetkisini kullanıyor herhalde dedim kendi kendime.
O dostun davetine icabet ettim. Davetlileri cami kapısında karşılıyordu.
***
Dostumu bu tercihi için tebrik ettim. Ama o belediyede resmi nikâh kıydırdığını burada da dini nikâh akdedileceğini söyledi.
Garibime gitti.
Neyse .
Kur’an tilavet edildi, ilahi söylendi sonra nikâh kıyacak olan hoca efendi mihraba geçti, gelin damat karşısına oturdu sağa sola da birer şahit(şahitlerin biri bendim) diz çöktü. Davetliler de, kadınlar bir tarafta erkekle bir tarafta oturup nikaha şahitlik ettiler.
Mehir belirlendi, nikâh kıyıldı, duası yapıldı, nikahtan sonra da cami avlusunda velime(nikah yemeği) ikram edildi.
***
Garibime giden taraf müftülüklere nikâh yetkisi verilmiş olmasına rağmen resmi nikahın belediyede kıyılmış olmasıydı. Dostum böyle gariplik yapacak biri değildi.
Nikâhtan sonra bu garabeti kendisine sordum.
Aslında önce müftülüğe müracaat etmiş, fakat müftülük hem gün verememiş hem de sadece müftülükte nikah kıyabileceklerini camide mümkün olmadığını söylemişler!
Gün verememişler çünkü nikâh kıymakla görevlendirilenlerin biri izindeymiş biri de hacdaymış!
***
Müftülük gün verememekte haklı sayılmaz ama ‘camide yapılamaz’ cevabında yerden göğe kadar haklıdır vemazurdur.
Çünkü Evlendirme Yönetmeliği 26. maddesinin c bendinde ‘mabetlerde resmi evlenme töreni yapılamaz’ hükmü vardır. (İşgüzar biri çıkıp cami görevlisini şikayet etmesin diye özellikle cami adını bu sebeple yazmadım!)
Bu hüküm sadece camilerle alakalı olmayıp gayri Müslim vatandaşlarımız içinde geçerlidir. onlar da kilise ve havralarda resmi nikah töreni yapamamaktadırlar.
Kiliselerin internet sitelerinde dini nikâh töreni için resmi nikâhın kıyılmasını şart olduğu açıkça belirtilmektedir.
Bu da ülkemizin ayıplarından biridir.
***
Kanunlar yönetmelikler ve tüm düzenlemeler vatandaşa kolaylık sağlamalıdır, zorluk çıkarmamalıdır.
Dolayısıyla evlendirme yönetmeliği 26 maddesinin c bendinde ki‘mabetlerde resmi evlenme töreni yapılamaz’ hükmü kaldırılmalı ve modern dünyada olduğu gibi hem camilerde hem de kiliselerde resmi nikâh kıyılabilmelidir.
Bunun için yönetmelikte bir değişiklik daha yapıp cami kilise ve havra görevlilerine nikah kıyma yetkisi verilmelidir.
Öyle görülüyor ki müftülükler bu nikâh işini vatandaşı rahatlatacak düzeyde yoluna koymuş değiller.
Diyanetin bu konuya özenle eğilip önce cami görevlilerine yetkiyi temin etmeli sonra da camilerde nikah yönetmeliği hazırlayarak muhtemel problemlere karşı tedbir almalıdır.
***
Müslümanların camide nikâh kıymak istemeleri kadar normal bir şey yoktur.
Çünkü Peygamberimiz aleyhisselamın nikahıcamilerde aleni bir şekilde kıymayı emreden hadisleri olduğu gibi bizzat kendisi önderlik ederek kızı Hz.Fatıma’nın nikahını Mescid-i Nebevi’de kıymıştır.
Öte yandan tüm dünyada kiliselerde havralarda nikah kıyılırken Türkiye’deki gayr-i Müslim vatandaşlarımızı bu haktan mahrum etmek de doğru değildir.
Onların da kendi mabetlerinde nikâh kıyma hakları olmalıdır.
Çözüm gayet basittir. Yönetmelikte ki, ‘mabetlerde resmi evlenme töreni yapılamaz’ hükmü çıkarılacak ve evlendirme memurlarına, ‘mabet görevlileri’ eklenecek hepsi o kadar!
Koordinasyon zaten nüfus il müdürlüklerinde olduğu için hiçbir problem çıkmaz.