İçine başarıyla dalıp başarıyla (!) çıktığımız son demokrasi sınavımıza şöyle bi dokunalım... Ucundan accık:
Efendim, biz milletçe demokrasi kelimesini ilk duyduğumuzda "yenir mi içilir mi, yoksa giyilir mi?" diye birbirimize sorduk. Rahmet olsun, İsmet Paşamız, Milli Şefimiz sayesinde faşizmin de Nazi yönetiminin ne menem bir şey olduğunu pek güzel öğrenmiştik ama demokrasiyi bir türlü çözemiyorduk. İnanır mısınız hala da çözemeyenlerimiz var. Örneğin Meral Akşener Hanımefendi, Kılıçdaroğlu Kemal Beyefendiyi demokratlıkla suçlamış.. Yani şey.. Demokrat olduğu için övmüş. N'apmış Kemal Bey? Salıvermiş 15 milletvekilini, demokrasilerde sıkça rastlanır bir biçimde; (?) şu yöne marş marş demiş, onlar da bu özveri karşılığında, gelecek seçimlerde koltuklarını güvenceye alarak İyi Parti'ye gitmişler bir koşu! Herkes birbirine sormakta: "Demokrasi bu mu, sevda bu mu, hayat bu mu?" Şimdi gelin bakalım CHP ne kadar demokrat?
Efendim, CHP batıcıdır. Ancak son yıllarda batı karşıtı bir tavır sergiliyor. Hatta hepten ulusalcı oldu da denebilir. Ancak sürekli olarak, izinde yürüdüğünü söylediği Atatürk'ün ilkeleri içinde ulusalcılık yok milliyetçilik var! Ulusalcılığın "ideolojik temelini" oluşturdu CHP Kemal Bey'le birlikte. Gazeteleri, televizyon kanalları var ulusalcılığı yere göğe sığdırmayan. Ama bu beklediği sonucu vermedi; her girdiği seçimden nal toplayarak çıktı.
Öte yandan AK Parti muhafazakar-liberal kitleleri birleştirmeyi başardı. Demokrat Parti zamanında bu akım, parçalara bölünse de hep vardı. Derken, Anavatan Partisi dört eğilimi bir araya getirdi. Ancak Turgut Bey sonrası gene parçalandı:
"AK Parti'nin başarısı muhafazakar, demokratik, siyasi ve ekonomik anlamda liberal akımları tek bir şemsiyenin altında toplayabilmesi. Böylece de yüzde 50'ye ulaştı. (Mustafa İbrahim UsluANAR Araştırma Genel Müdürü)
AK Parti Türk-Kürt-Çerkes ayırımı yapmadan, etnik kimliği hiç kullanmadan oyların yarısını topladı. Bugün kimliklerin harmanlandığı, aynı potada eritildiği yer AK Parti. CHP'nin beceremediğiyse bu işte... Öyle kimlikler var ki, CHP'de barınmaları mümkün değil. Örneğin Karadeniz'de CHP yok. Çünkü kabul gören kimliklerle kabul görmeyen kimliklerin çatışması CHP'yi merkezden uzaklaştırıyor. CHP hem ulusalcı hem de solcu (?) oldu Kemal Bey'in emir komutasında. Yani hem kuş hem de deve... Devekuşunun en büyük özelliği nedir? Kafasını toprağa gömmek!!
(Yarın: Demokrasi tabana yayıldı iktidar değişti!)