Fransa, 1789 devrimiyle birlikte yaptığı kültür eylemleriyle aydınlanmaya kısa sürede ulaşabilen bir ülke. Kuşkusuz Fransız Katolik'tir. Ne var ki, Fransız yasaları, yaşam biçimi, laik kültürel devrimleri nedeniyle, Fransa dendi mi insanın aklına "ha şu Katolik ülke" değil "çağdaş, Batılı bir ülke" gelir. Ancak, Fransız hükümetleri hiçbir zaman milletinin dini duyarlılıklarını göz ardı etmemiş, aldığı karar ve meclise sundukları yasalarda, dini inançların gözetilmesini sağlamaya çalışmıştır.
Fransa'da hemen her kentin bir koruyucu "Aziz"i vardır. Kiliselerin açtığı okullara hiçbir denetim getirilemez, bunlar dokunulmazdır. Çünkü siz ne kadar çağdaş yasalara sırtını dayamış bir hükümet kurarsanız kurun, o hükümetin ana yapısını halkın değerleri belirler. Fransa idari anlamda Katolik değildir ama gerek kültürel gerekse de duygusal açıdan koyu Katoliktir. Onun için Katolik terazisinde tartmadan önce hiçbir karar alınmaz hiçbir imza atılmaz Fransız devletinde...
Gelin bir de Rus halkına bir göz atalım. Yıllarca Tanrı tanımaz, dini kitlelerin afyonu olarak tanımlayan Komünizmle yönetilmiş, bütün kurumlar, devlet daireleri Tanrı'yı görmezden gelen bir düşünce biçimiyle çekip çevrilmiş olmasına rağmen, ana kültür Ortodoks öğretilerine dayanır. Bunu değiştiremezsiniz!
Avrupa Birliği her fırsatta laik olduğunu öne sürer değil mi? Ne kadar çağdaş yasalarla yönetilir olursa olsun, sonuçta bir Hıristiyan Kulübüdür. Çünkü halkı Hıristiyandır. Papa Vatikan'da balkona çıktığında aşağıda 200 bin kişi toplanır.
(Yarın: Zengin Ortodoks'un Kızı Nerede Evlenir?)