FETÖ’cü değilsiniz... Hayatınız FETÖ’yle mücadeleyle geçti... Kitap yazdınız... “Cemaat” adı verilen casusluk şebekesini deşifre ettiniz...
İyi ettiniz de, 15 Temmuz’dan sonra niçin “suskunluklara” büründünüz a be sahtekârlar?
FETÖ’nün “cemaat” addedildiği ve kendi halinde bir kımıl zararlısı olarak durduğu/durduğu varsayılan dönemlerde sergilediğiniz cevvaliyeti neden şimdilerde göremiyoruz? Yapı bir “suç örgütü” olarak tescil edildikten sonraki “suskunluğunuzun” ve temkinli, anlayışlı yaklaşımınızın esbabı nedir?
Hedef Ergenekon ve Balyoz olunca FETÖ kötü...
Hedef Erdoğan olunca FETÖ (iyi sayılmasa da) kabul edilebilir...
Öyle mi?
İkidir hatırlatıyorum: AİDS virüsüyle suikast, ancak ve sadece komplocu bir zihnin ürünü olabilir... Ki, bu virüsün icabında “suikast silahı” olarak kullanılması/kullanılabileceği fikri, Pensilvanya’da oturan vatan hainine aittir.
Müddei ben değilim; “Erdoğan’a AİDS virüsüyle suikast düzenleyecekler” demedim...
Hocanızın beyanlarını iktibas ederek, FETÖ’nün AİDS virüsünü silah olarak gördüğünü yazdım. (Ki, bu örgüte göre “düşman”ı alt eden her şey silahtır. Bazı milletvekillerinin “Alüfte” silahıyla terbiye edildiği beyanı bizzat hocanıza aittir...)
Kalın kafanızın alması için tekrarlayayım (aynen şöyle diyor hocanız): “Sinek diyorlar... Sinek de olabilir... Bir başka çağın Nemrut’unda olduğu gibi bir virüs de olabilir... Bir AIDS virüsü de olabilir... Musallat olur. Yere serileceğini aklının köşesinden bile geçirmeyen o Nemrut, bir de bakarsınız, birdenbire yere serilivermiş...”
Bu nedir?
Nasıl açıklamayı düşünüyorsunuz bu uyarıyı ya da buyruğu?
Mesaj kime?
Sormayacak mısınız, “Hoca, bu AİDS virüsü lafı da nerden çıktı? Sen din adamı değil miydin? AİDS virüsüne bu ilgin ve merakın nereden kaynaklanıyor? AİDS virüsüyle kimin yere serilmesini murat ediyorsun?” diye...
Bu soru “çay güzeli” tosun için de geçerlidir...
ByLock aklayıcılığından “KHK mağdurları” edebiyatına, FETÖ’nün gönlünü hoş eden onlarca aktiviteye imza attın...
İş üstünde yakalanan Zaman’ın ve Cihan’ın “gariban editörlerine” (ifade aynen sana aittir) kol kanat gerdin...
DM’den örgütün masuniyetini (hatta masumiyetini) savundun...
Üstelik bütün bunları 15 Temmuz’dan sonra yaptın.
Madem FETÖ’cü değilsin, şu rezil “AİDS vaazı” için de iki çift laf ediver, görelim ne kıratta “FETÖ karşıtı” olduğunu!
Sanki suikast meselesini ben ortaya atmışım ve “AİDS iddiası” benim kalemimden çıkmış gibi, biri de kalkmış (tosunun mesajlarını paylaşan bir yumurta kafa) “Söz konusu virüs cinsel temas yoluyla bulaşır... Ahmet Kekeç ne demeye çalışıyor? Yoksa Erdoğan...” diyerek, aklınca cinsel kimlik imasında bulunuyor.
Müptezele bak!
Bu “ima”yı yapacağın adres bellidir rezil herif!
Kırklarelili gazeteci Haydar Meriç niçin öldürüldü?
Bavulcu olarak nam salmış gazeteciye o belgeleri ulaştıran cemaat abisi kimdi? Dahası, o “abi” vaktiyle hangi adreslerde eğleşiyordu, kimlerle alışveriş halindeydi?
Cinsel kimliğini gizlemeyen Ergenekon ifşaatçısı “sahte haham” hangi cemaat liderinden el almıştı? (Televizyonunuzda program bile yaptırdınız yahu adama!)
Önce oralara bak!
Bakalım ima ettiğin “cinsel kimlik” hangi FETÖ mutemedine daha çok yakışıyor!