Ümmet, Arap dilinde nimet, din, millet, topluluk, nesil gibi değişik manalarda kullanılan bir kelimedir.
Ancak bir peygamberle anıldığında o peygamberin tebliğ için gönderildiği topluluğu anlarız.
Bu bağlamda Muhammed Ümmeti dendiği zaman –salat ve selam üzerine olsun- Efendimizin tebliğ için gönderildiği topluluk gelir aklımıza.
Kitabımız Kur’an-Kerim, Efendimizin (as) bütün insanlığa uyarıcı ve müjdeleyici olarak gönderildiğini haber verir. Dolayısıyla biz müminler bütün insanlığın Efendimizin(as) ümmeti olduğuna inanırız.
Efendimize (as) inansın inanmasın onun zamanında yaşayan ve ondan sonra kıyamete kadar gelecek insanların tamamı Muhammed Ümmeti’dir.
***
Tabii ki bu tarif tebliğin muhatabı olmaları itibariyledir.
Ama O’na inanan ve O’nu inkar edenler asla aynı kategoride değildirler, olamazlar.
İşte bu noktada Efendimize (as) iman edenler yani Müslüman olanlara ümmet-i icabet, henüz inanmamış olanlara da ümmet-i davet denir.
Yani ona inanmamış olanlar düşmanımız değildir, aksine ümmet-i davet olarak tebliğimizin muhatabıdırlar.
Ümmet-i davet olan tüm insanlığa karşı da imkânlarımız ölçüsünde sorumluluk duyarız!
***
Böylesine izahata gerek duymadan telaffuz edilen Ümmet-i Muhammed’den maksat ise ümmet-i icabettir yani Müslümanlığı kabul etmiş olanların tümüdür.
Ümmeti birleştiren ve eşit kılan ana faktörAllah’ın birliğini ve Muhammed aleyhisselamın O’nun elçisi olduğuna iman etmektir.
Müslümanlar bu ümmet bilinci içinde birbirilerine karşı üstünlük iddia edemezler.
Renk dil, ırk ve benzeri hususiyetler hiç kimseyi diğerinden üstün kılmaz.
Müminler bir tarağın dişleri gibi eşittirler. Üstünlük ancak takvadadır; yani Allah’a karşı sorumluluk duygusuyla yaşamak, emirlerine itaat ederek yasaklarından kaçınmak ve örnek Müslüman olmaktadır.
Müslümanların en hayırlısı da insanlığa faydalı olandır!
***
İşte bu duyguyla soyu sopu ne olursa osun bütün Müslümanlar kardeştir. Bir bedenin uzuvları gibidirler, bir uzuv ağırsa hepsi mustarip olurlar.
Bu yüzden Asya’daki, Afrika’daki, Avrupa’daki Amerika’daki dili rengi ırkı ne olursa olsun Müslümanların sorunu bütün Müslümanların sorunudur.
Sevinci bütün Müslümanların sevincidir.
Ümmet bilinci, imana dayalı bir bilinç olduğu için insanlık bilincinden daha güçlü ve etkilidir.
İşte Muhammed ümmetiyiz derken dünya Müslümanlarının bir ferdi olduğumu kastediyorum ve tüm Müslümanların Kurban Bayramı’nı kutluyorum.