15 Temmuz ruhu, kendi milli ve yerli siyasetini oluşturuyor.
MHP lideri Bahçeli'nin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi için ön alıcı bir rol üstlenmesi, bu siyasetin müşahhas bir örneğini oluşturuyor.
Bu yüzden tarihi önemdedir ve takdire şayandır.
MHP bizim için el hükmünde değildir.
15 Temmuz'un ruhunu üstünde taşıyan hiçbir partiyi asla el olarak görmeyiz.
15 Temmuz gecesi bedeni, yüreği ve ruhuyla bizimle aynı safta duranları kendimizden biliriz.
Onların hukukunu, kendi hukukumuz biliriz.
Bu anlayış, her türlü siyasal farklılaşmanın ötesinde bir anlayıştır.
Herkes bilsin ki AK Parti'nin esas alıp baş tacı ettiği anlayış, işte bu anlayıştır.
Her konuda siyasal düşüncelerimizin bir olması gerekmiyor böyle düşünmek için.
Siyasal partilerimiz farklı olabilir, birbirimizle rekabet halinde olabiliriz, o ayrı bir konu.
Ama asıl önemli olan, farklı siyasal tasavvurlarımızın üstünde bir kardeşlik hukukunun esas alınmasıdır.
15 Temmuz; bizi bu anlayış temelinde buluşturan, ortak ruhumuzun ortaya çıkmasına sebep olan çok önemli bir milattır.
16 Nisan'da, bu anlayış temelinde "evet" diyen herkesin birbirine bakış açısı asla "el" yani "yabancı " şeklinde olamaz.
Biz birbirimize el vermiş kardeşleriz artık.
Ruhumuz bir bizim.
Kıblemiz bir bizim.
Kim ki 15 Temmuz'da bu ülke ve millet için gerekli olan ruhun şekillendirdiği bu milli ve yerli anlayışa zarar verecek söz ve davranışlarda bulunursa, herkes bilsin ki biz onlara iyi gözle bakmayız.
Milletimizin bizden beklediği bu büyük birlik ruhuna uygun hareket etmek hepimizin boynunun borcudur, biline.
Hayır diyenler terörist mi?
Evet demek gibi hayır demek de demokratik bir hak ve tercihtir.
Kim ki evet diyenlere düşman gibi bakıyorsa onlar bu ülkenin de, milletin de düşmanıdır.
Kim ki hayır diyenlere bu gözle bakıyorsa onlar da öyledir.
Milleti demokratik tercihinden dolayı düşman kamplara bölenleri kendimizden bilmeyiz.
Biz hayır diyenleri terörist olarak görenleri kendimizden bilmediğimiz gibi bu anlayışta olanları da milletimizin birliği önünde tehdit olarak görürüz.
Burada doğru anlaşılması gereken husus şudur: Terör örgütlerinin tümü (PKK, FETÖ, DEAŞ, DHKP-C, TKP-ML vs) hayır bayrağını dalgalandırıyorlar.
Bu Türkiye düşmanı terör örgütlerinin kanla dalgalandırdıkları hayır bayrağı altında CHP'nin yer alıyor olması, CHP'yi terör örgütleriyle bir tuttuğumuz anlamına gelmiyor. Hele hele kendilerince ülke yararına olduğunu düşünerek, tercihlerini "hayır"dan yana yapan CHP'li ve diğer parti seçmenlerini terörist olarak gördüğümüz anlamına hiç gelmiyor. Ancak CHP'nin ve sair partilerin de terör örgütleriyle aynı cephede yer almalarının millette oluşturduğu hassasiyeti doğru anlaması gerekiyor.
Demek istediğimiz şu: Bilumum teröristler “hayır” diyorlar ama “hayır” diyen herkes terörist değildir.
Bu ayrımın herkes tarafından doğru anlaşılması gerekir.
AK Parti’mize yönelik olarak dillendirilen "Hayır diyenlere terörist diyorlar!" iddiası kocaman bir çarpıtmadan ve iftiradan ibarettir.