Pazartesi günü metrobüste aşırı yığılma yaşandığında herkes gibi benim de aklıma o video geldi.. ‘Milli piyangodan çok para çıkarsa kendime metrobüs alacağım’ diyen Bahattin Çağış’la, Ekrem İmamoğlu’nun videosu.. Orada İmamoğlu, “çeşitli sürprizlerimiz olacak” demişti.. Elbette o videoyu paylaşıp sordu insanlar; “bu muydu bize yapacağın sürpriz?” diye.. Ben de bu vesileyle bir kez daha hatırladığımız ‘Metrobüs Bahattin’in peşine düştüm.. Siz merak etmiyor musunuz, milli piyango çıkmış mı, metrobüs almış mı kendisine diye?.. Biraz deşince bakın ne buldum.. Sürpriz!.. Meğer Metrobüs Bahattin, Ekrem İmamoğlu göreve geldikten sonra, İstanbul Büyükşehir’e bağlı İSPER A.Ş.’de koordinatör olarak göreve başlamış.. Çalışma arkadaşları Beylikdüzü’nden İBB’ye transfer olduğunu söylüyor.. Ne ilginç değil mi?.. İnsan tabi şu soruyu sormadan edemiyor, yoksa ‘Metrobüs Bahattin’ meselesi de tıpkı , “çalışana musakka Başkan’a antrikot” işi gibi bir tiyatro muydu?..
Gelin şu ‘Liyakat’ meselesini bir daha konuşalım
Ne diyordu Ekrem İmamoğlu?.. ‘Partizan kadrolaşmaya izin vermeyeceğim’.. Ne diyordu?.. ‘Liyakat esasına göre istihdam sağlayacağım’.. Doğru mu?.. Geçen hafta alt yapı koordinasyon müdürlüğünde tam bir kıyım yaşandı.. Mühendisten teknik personele kadar görev yapan 48 kişi kapının önüne konuldu.. Bu müdürlük önemli.. Zira İstanbul’daki tüm kazı ruhsatları ve denetimleri buradan geçiyor. İgdaş’tan, İSKİ’ye, Bedaş’tan Telekom’a kadar, kenti kazmaya yetkili kim varsa önce buraya uğruyor.. Stratejik önemini anlatmaya yeter mi bu bilgi bilmiyorum. Yeni dönemde ‘sizinle çalışmayacağız’ denilen kadro sadece, Mimar, inşaat mühendisi, teknikerler ve işçilerden oluşuyor.. Liyakat mı demiştiniz?
Arınç, bu haberi sen oku diye yazıyorum
Mardin Derik’te bir operasyon yapıldı. Bir ev basıldı. O evde bulunan iki terörist askerlerimize ateş açtı. Çıkan çatışma sonrası o iki terörist öldürüldü. Evden küçük çapta bir cephanelik çıktı. Haber bu değil.. Evin olduğu arazi Ahmet Türk’e ait.. Evin sahibi de Ahmet Türk’ün yeğeni.. Bülent Arınç da okuduysa bir diğer konuya geçebiliriz..
İttifaklarla devam edecekse baraj sistem korunmalı
AK Partili Faruk Çelik başkanlık seçimlerinde seçilme kriterlerinin yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söylemiş. Çelik’in teklifi ilk turda %40 oy alan başkan seçilsin şeklinde.. Sistemler kutsal metinler değildir. İhtiyaca göre değiştirilebilir. Yüzde 40 da elbette tartışılabilir. Ancak buradaki tek açmaz şu. İttifaklar devam edecek mi etmeyecek mi?.. Eğer ittifaklar modelinden vazgeçiyorsak %40 gibi bir baraj çok gereksiz. Aday olma kriterlerini daha da zorlaştırırsın, aday sayısını minimum düzeyde tutarsın. O halde ‘yüksek oy alan kazansın’ dersin.. Yok değil ittifaklarla devam etme iradesi varsa iki tur ve 50+1’den başka bir yolu yok..
İtibar Dergisini uğurlarken
İbrahim Tenekeci, artık İtibar dergisi olmayacağını yazdı. İçimden bir şey koptu yuvarlandı. Muhtemelen İtibar için yapılacak bir şeyler vardı. Ama Tenekeci bunu tercih etmedi. Kepengi indirmek daha onurluca olacaktı. Öyle yaptı. Bugünler gelir geçer. İtibar gibi daha nice güzel işlerin müjdecisi olsun bu veda..