Aradan epey zaman geçtiği için; bir dönemin ünlü Bosman Kararları’nın ne olup olmadığı, artık unutulmaya yüz tutmuş olabilir. Hatırlatmakta fayda var.
Eskiden, futbolcuların sözleşme süresi bittiği halde; başka kulübe gitmeleri için, gene de bonservis bedeli ödenmesi şarttı. Şimdi öyle değil... Süresi dolan (Eğer yeni sezon için anlaşamamışsa); elini-kolunu sallaya sallaya bedelsiz ve sorunsuz istediği her kulübe gidebiliyor.
Bosman adlı Belçikalı futbolcunun açtığı dava sonucu, mahkemeden devrim niteliğinde çıkan karar; Avrupa futbolunu derinden etkilemişti. Hiçbir şey eskisi gibi olmadı.
Evet, serbest kalan futbolcular; artık yeni kulüplerine bonservis bedeli ödetmekten kurtarmıştı ama, sistem bu kez “İmza Parası” olarak ad ve şekil değiştirmişti.
Serbest kalan futbolcular; anlaşacakları yeni kulüpten, kendileri için ya da menecerleri adına ekstra para talep eder oldular. Şimdi kulüplerin başında o illet var.
***
Mesela bizim Emre Mor; anlaşması olduğu menecerlik şirketini devre dışı bırakarak; G.Saray’la kendi başına anlaşmaya kalkıştı. Ama menecerlik şirketi, UEFA kartını oynayarak; şikayet etme tehdidiyle bu anlaşma girişimini bozdu. Emre Mor G.Saray’a gelemedi.
Bu tür aracı şirketler, özellikle Bosman kararından sonra; kurumsal bir kimlik kazanmıştı. Eskiden, şimdiki gibi “FIFA menecerleri” diye bir tüzel kişilik yoktu. Kendi başlarına, bağımsız olarak çalışırlardı. Arada sorun varsa; FIFA ya da UEFA kurulları değil, mahkemeler çözerdi.
Şimdi ise; FIFA lisanslı olmayan kişilerle transfer işlemleri yapmak, açıkça ve büyük bir suç... Yapan kulüp ya da futbolcular cezalandırılıyor.
Herhangi bir menecerlik şirketine bağlı ve bağımlı olma zorulululuğu yok. Ama böyle bir şirkete ait değilsen; senin adına (Ağabeyin veya baban dahi olsa) hiç kimse transfer görüşmesi ya da aracılık yapamaz. Herkes için resmi kimlik şart!