Televizyon programında sinirli sinirli masaya vurarak "Konuşturtmasın beni" diye tehdit eden isim Yaşar Okuyan.
Tehdit edilen ise Merak Akşener.
Mevzu, körü körüne Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığında bir araya gelenlerin oturduğu masanın dağıtılıp dağıtılmaması. Akşener, CHP'nin başına müstehcen kaset yoluyla ataması yapılan Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olmasına karşı; Kılıçdaroğlu'nun kazanamayacağını düşünüyor.
Akşener'in çevresi ve Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı çıkan CHP'liler, Kılıçdaroğlu aday olmakta direnirse Akşener'in masayı dağıtacağını alttan alta yayıyorlar.
Toplumda "Altılı masa" olarak bilinen meyve sandığı hüviyetindeki masaya umudunu bağlayan Yaşar Okuyan ise masanın yıkılmaması taraftarı. Okuyan tehdit ederek Akşener'i masada oturmaya mahkûm etmeye çalıştı ama kendisi kapının önüne konuldu. Kendi ifadesine göre CHP'den kovulmadı istifa etti.
Yaşar Okuyan'ın tehdidini hatırlayalım: "Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun kazanamaz olgusunu oluşturan hangi parti? Kazanacak bir adayla çıkmalıyız, diyor. Çıksın. Peki, ben de buradan teklif ediyorum. Sen son seçimde adaylarını koydun, %7'de kaldı. O masayı dağıttığı anda Sayın Meral Akşener ile ilgili bizim de ben ve benim neslimin söyleyecekleri var. Belgeler ve dosyalar var. İhanettir, bunu çok net söylüyorum; Kılıçdaroğlu'nun adaylığına karşı partinin içinden negatif konuşmaların hepsi kendi bilgisi dahilinde oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na dosyayı masa kurulurken söyledim. 3 gün önce de hatırlattım. Ve ona Meral Hanım'la ilgili bir dosya verdim. Dosyayı Kılıçdaroğlu kullanmayacak ben kullanacağım."
Okuyan Akşener'in dosyasını Kılıçdaroğlu'na verdiğini söylüyor. Dosyada neler olduğunu bilmiyoruz. Akşener'in partisi dosyayı kabul etti. İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu Okuyan ve dosya hakkında şunları söylüyor: "Sayın Okuyan, devlet bakanlığı yapmış bir büyüğümüz; gazeteci kökenlidir. Yaşar Okuyan, olgun ya da deneyimli bir siyasetçi olmakla spekülatörlük yapan bir gazeteci arasında gidip geliyor. Bence ne olacağına karar vermemiş. Gazete kupürlerinden dosya tanzim edip, hukuku olan kişilere götürüyor. Dosyada bir şey yok. Yapmayı çok istediği ama bir türlü yapamadığı gazetecilik refleksi görüyorum. Ayrıca siyasi yolculuğunda 8 ayrı partide görev yapmış. Bazı alanlarda gelgitler yaşadığını görüyoruz. Bütün yaptıkları ve söylediklerinden ötürü özür dilemesi halinde geçmişin hatırına binaen saygı göstermeye devam edeceğim."
Dervişoğlu'nun üslubu, liderini ihanetle suçlayan bir kişiye karşı dikkat çekici şekilde nazik bir üslup! Dosyada da gazete kupürleri olduğunu söylüyor. Mâdem dosya gazete kupürlerinden ibaret, kamuoyunda oluşan şüpheleri gidermek için dosyayı paylaşmaları gerekmez mi?
Yaşar Okuyan 3 gün önce CHP lideriyle görüştüğüne dair tweet atarken, elinde dosya olduğu halde Kılıçdaroğlu'yla birlikte çekilmiş eski bir fotoğrafı paylaştı. Zaten ne olduysa da bundan sonra oldu. İP'lilerin tepkileri üzerine CHP Twitter'dan "Yaşar Okuyan'ın partimizle ilişkisi kesilmiştir." diye Okuyan'ın kovulduğunu duyurdu. Lakin bir üyenin partiden atılması için gerekli işlemlerin (Yüksek Disiplin Kuruluna sevk vb.) hiçbiri yapılmadan Okuyan'ın partiden ihraç edildiği açıklandı.
Mevzunun neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Tehdit ve şantaj zoruyla birileri birilerini masada tutmaya çalışıyor. Masanın altında kimin bacağı kimin bacağına sürtüyor orasını kendileri bile bilmiyor!