21 Mayıs Pazartesi günü partiler milletvekilleri aday listelerini Yüksek Seçim Kurulu’na verecek.
Elbette gözler, AK Parti ve CHP’de hangi kriterlerin uygulandığına çevrilecek.
24 Haziran’da iki tercih yapacağız. Cumhurbaşkanı ve milletvekilliği için ayrı ayrı oy kullanacağız.
Cumhurbaşkanı adayları belli... Bu seçimle ilgili iki ihtimal var. Kuvvetli ihtimal; Erdoğan’ın birinci turda seçileceği... Zayıf ihtimal; seçimin ikinci tura kalacağı ve Erdoğan ile ya Muharrem İnce’nin ya da Meral Akşener’in yarışacağı.
Pazartesi günü YSK’ya teslim edilecek milletvekilleri adaylarını ise henüz bilmiyoruz. O listelere bakıp yeni dönemle ilgili söyleyeceğimiz çok şey olacak.
Ona geçmeden önce bir hususun altını çizmek gerekiyor.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde hükümeti, seçilen cumhurbaşkanı kuracak. Başkan yardımcılarını ve bakanları belirleyecek. Burada kritik nokta, başkan yardımcılarının ve bakanların milletvekili olmayan isimlerden seçilmeleri.
AK Parti, Cumhurbaşkanlığını birinci turda kazacağından emin olduğu için pazartesi günkü AK Parti listesine, kimler başkan yardımcısı ve bakan olarak düşünüldü merakıyla bakacağız. Mesela Binali Yıldırım Bey milletvekili listesinde yoksa “başkan yardımcısı olarak düşünülmüş”, ya da listede varsa “Meclis Başkanlığı için düşünülmüş” olabilir diyeceğiz.
CHP ve İyi Parti için böyle bir analiz yapmak çok zor. Dolayısıyla pazartesi günkü listelerde bu iki partinin liste dışı bıraktıkları isimler için “herhalde bakan olarak” düşünüldüler dense kim ikna olur? Kim, “cumhurbaşkanlığını biz kazanacağız, beni milletvekili yapmayın” kabadayılığın gösterebilir?
CHP ve İyi Parti’de pazartesi akşamı bakışlarda bir bulanıklık olabilir.
Şaş kaza İnce ya da Akşener kazansa, bunların kuracağı kabine tıpkı darbe dönemlerinin hükümetleri gibi bürokratlar kabinesi olur...
Gelelim pazartesi gününe.
İyi Parti ile Saadet Partisi listeleri, bu parti yönetimleri için sıkıntılı olmaz.
Dikkatle bakacağımız listeler AK Parti ve CHP listeleri olacak.
Yeni sistemde her ne kadar Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanlar öne çıkacaksa da Meclis çoğunluğunun, istikrar ve huzur dönemi için önemi büyük.
Muhalefet ittifakı, “Erdoğan’ı seçilmesini engelleyemesek bile Meclis’te çoğunluğu elde ederek Erdoğan’ın elini kolunu bağlayabiliriz” hesabındadır. Zaten Erdoğan’ın “münafıklık” dediği konu da buradan çıktı. Belli merkezlerden, “Erdoğan’a oy verilmeli ama AK Parti’ye de milletvekilliği seçiminde ders verilmeli” algı operasyonu başlatıldı.
Erdoğan’ı güçlü kılmak ve istikrarı korumak adına Meclis’te AK Parti+MHP çoğunluğu bulunması gerekiyor.
Sayın Erdoğan partisinin adaylarını belirlerken ciddi bir yenilenmenin işaretlerini verdi. Belki de 600 milletvekilliği için aday listelerinde 3’te 2 oranında yeni isimler göreceğiz.
AK Parti’de kriterler ne olabilir?
1. FETÖ hassasiyeti. 2. Performans değerlendirmesi. 3. Sadakat ve sadakatsizlik. Erdoğan ismine gizli muhalefet yapmak ve bu hissiyatla A. Gül ile irtibatı kesmemek suretiyle vefasızlık kulvarında gidip gelmek. 4. Sevilen, sayılan ve liyakat sahibi olmak.
CHP için kriter söylemek kolay değil. Yine de deneyelim:
1. Kılıçdaroğlu’nun yakın ekibinden olmak. 2. Muharrem İnce ekibinin tasfiyesi imajını vermeden etkisinin asgariye indirilmesi. 3. Kılıçdaroğlu’nu yarı yolda bırakıp bırakmama. 4. Performans değerlendirmesi.
Pazartesi günü listeler belli olduğunda parti bünyelerinden gelen tepkilere bakarak ilave şeyler de söyleyebiliriz…