Aday listeleri YSK’ya verildi. 

1 Nisan’daki gazete manşetleri için epey işaretler var. İlk tahminimi bir kenara yazalım: 

“CHP çöktü”, “İyi Parti’de isyan”, “Saadet Partisi silindi.” 

Listeler ne anlatıyor? 

Cumhur İttifakı acısından:

AK Parti ve MHP, Cumhur İttifakı’nı 51 ile genişletti. Daha önce ilan edilmesine rağmen bazı illerde adaylar çekildi. Belediye Meclis ve il genel meclisi listeleri de müşterek yapıldı. 

Siyasetin nefisleri kışkırtan tabiatına rağmen, -Allah’ın izniyle- çok zor bir dönem geride kaldı. Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli, liderlikleriyle bu süreci kaş yarmadan, göz çıkarmadan gayet başarılı yönettiler. 

Bu tespit, övgüyü hak etse de asıl ne demek istediğim için CHP, İP ve SP liderlerinin yaşadığı bocalamalara bakılmalıdır.   

Listelerden sonra Cumhur İttifakı’na gönül veren yüzde 52’lik blok, derin bir nefes aldı. 

Cumhur İttifakı’nın temeli, 15 Temmuz direniş kahramanlığı ve 7 Ağustos Yenikapı ruhu ile atılmıştı. Bu temel üzerine geleceğin büyük Türkiye’si inşa edilmeliydi. 24 Haziran’da büyük bir kararlılık sergilendi ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. 

Şimdi 31 Mart’ta, iç dış bütün hazımsızlara, FETÖ’süne, PKK’sına bütün şer şebekesine “Osmanlı tokadı” gerekiyor. 24 Haziran ancak böyle tahkim edilir. Bir kaos beklentisi ile yeni sistemi tartışmaya açma hazırlığındaki bütün odaklara ancak böyle ders verilebilir. 

Cumhur İttifakı listeleri; tereddütleri, fitneleri, algı operasyonlarını bitiren bir ferahlık getirdi. 

AK Parti ve MHP’nin değerlerimiz, milli kültürümüz, geleneklerimiz, vatan, millet, bayrak, devlet bağlılığımız zemininde azami müşterekleri var. Geleceğin büyük Türkiye’si bu asgari müşterekler üzerine kurulacak, genişleyecek ve güçlenecektir… 

Millet İttifakı açısından:

Sayın Erdoğan “illet ittifakı”, Sayın Bahçeli “zillet ittifakı” diyor. Bu ittifak içinde CHP, HDP, İYİ Parti ve Saadet Partisi var. 

İYİ Parti ile CHP, 23 büyükşehir ve 28 il olmak üzere toplam 51 ilde işbirliği yaptı. HDP, bu ittifakın aleni destekçiliğine soyundu, pek çok yerde aday göstermedi. Bazı HDP yöneticileri, Kandil’den gelen talimatlar doğrultusunda CHP adayları için destek mesajları verdiler. 

İşte bu tablo, CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi tabanlarını felç etti. 

Bölücü terör örgütü ile işbirliği, büyük kitleyi çok rahatsız etti. 

“CHP çöktü”, “İYİ Parti’de isyan”, “Saadet Partisi silindi” manşetlerinin birinci sebebi bu olacak. 

Bu manşetleri attıran ikinci sebep de bu üç partinin lider zaaflarıdır. 

CHP lideri Kılıçdaroğlu, adeta bir seçim yenilgisi için elinden gelen her şeyi yaptı. Şu anda CHP’de büyük infial var. DSP’ye giden adaylar ortalığı büsbütün karıştırdı. 

Akşener, HDP ile işbirliğinin getirdiği tepkiler yüzünden kontrolü kaybetti. Bir de FETÖ destekçisi İdris Naim Şahin’i Ordu’dan aday göstermeye kalkınca gardı iyice düştü. Gelen tepkiler üzerine, Şahin’e övgüler düzüp attıkları adımı geri aldılar. 

Akşener’in tepkilerden aday yapamadığı İdris Naim Şahin’i, Saadet Partisi aday yaptı. (Acaba Şahin, daha önce bir vatandaşa “madem beni seviyorsun, bir takla at da görelim” gibisinden bir lafı Karamollaoğlu’na da söylemiş midir?) 

Karamollaoğlu, “bilge adamlığı”nı yerle bir etti. Bir çuval inciri berbat etti. Şu anda Saadet Partisi’nin tabanı mahzun ve boynu büküktür. 

Bu üç partinin, Sayın Erdoğan’ın dediği gibi bırakınız azami müştereklerini, asgari müşterekleri bile yok. 

PKK’nın partisi HDP ile işbirliği, bunlara büyük bir zillet yaşatacak, göreceksiniz…