Fenerbahçe istekli ve arzulu, takım savunmasına özen gösteren, özellikle ilk yarıda çabuk ve çok fazla adamla kontraatağa çıkarak gol arayışlarında bulundu. Giuliano ilk yarıda penaltı yaptıran, penaltıyı kullanıp gole çevirendi. Kendi adına kendi pişirdi, kendi yiyerek takımını öne geçiren golün sahibi oldu. Atiba’nın kale dibinden kafayla kaçırdığı bir gol vardı ki, hem Beşiktaş adına talihsizlik hem futbolcu adına beceriksizlikti. Aynı şekilde Ozan’ın gereksiz vole vuruşuyla kaçırdığı Fenerbahçe golü dışarı çıktı. İlk yarının bitine yakın zamanda maç ilginç görüntülere sahne oldu. Quaresma’nın üst üste gördüğü sarı kartlarla oyun dışı kalması, hemen ardından Neto’nun kırmızı kart görmesi sonucu iki Portekizli takımlarını 10 kişi bıraktı.
Fener’in sağ savunmasında oynayan Isla’yı çok beğendim. Hasan Ali üstüne düşen görevi iyi sergileyen oldu. Cenk’in kornerden gelen topa kafa şutunu ise Kameni iyi çıkardı. Fener’de en fazla gol pozisyonuna giren Ozan’dı. Ama bu futbolcu talihsiz mi, yoksa dengesiz mi anlamadım gitti! Öyle goller kaçırdı ki akıl sır almadı.
Ben hep şunu söylerim, derbilerde favoriler hiç bir zaman garanti maç kazanamaz. Nitekim bu maç da favori gözükmeyen Fenerbahçe tarafı olarak maçı kazanan olarak lige hem heyecan getirdi hemde zirve yarışında farklı görüntüler sergiledi.
Fenerbahçen ikinci penaltı golünü Janssen ile atarak, çok zorlu geçeceği sanılan bu derbiyi penaltı golüyle kazanan ve yoluna devam eden gözüktü. Maçın son dakikalarında ise Babel’in atmış olduğu golle Beşiktaş maça bir nebze heyecan getirdi. İsmail Köybaşı yapmış olduğu hareketle kırmızı kartı yedi. Ancak Ali Palabıyık’ın vermiş olduğu kararları asla yargılamam.Çünkü tüm kararları doğruydu.