Yeni Malatyaspor oyuna tempolu ve süratli hücum girişimlerinde bulunarak başladı. Cissokho’nun orta topunda Pereira’nın kafa golüyle ev sahibi öne geçti. Bu golden sonra 2. golünü atması işten bile değildi. Bu futbolcu top kontrolunu beceremeyince kaçan Yeni Malatyaspor golüne yazık oldu. Hemen ardından gelişen kanat akınında yapılan ortayı bu kez Boutaib kafayla ağlara gönderince Malatya gollerini ikiledi.
Galatasaray kalesinde görmüş olduğu gollerde savunmasının kenar orta toplarında ne kadar yetersiz kaldığını bir kez daha görmüş olduk. Yeni Malatyaspor’un ilk yarıdaki sergilediği futbol ne kadar beğeni kazandıysa, ikinci yarıda oynamış olduğu oyun ise akıllara durgunluk verecek derecede kötüydü. Galatasaray ikinci yarıda takım halinde baskı kurarak futbol sergilemeye çalıştı ama net gol pozisyonu bulmakta zorlandı. Ndiaye ile attığı gol ise ite-kaka zoraki bir gol oldu.
Malatyalı futbolcuların ikinci yarıda kendi yarı alanlarına kendilerini prangalamış olmaları büyük bir yanlışın içine düştüklerinin göstergesiydi. Akıllara durgunluk verecek top kayıpları içinde bulundular. İlk yarıda bu kadar aktif futbol sergilerken nasıl bu kadar çağ dışı bir futbolun içine giriyorlar anlamış değilim.
Galatasaray’da haftalardır Tudor tartışılıyor. Her kadar lider pozisyonunda görünmüş olsalar bile böylesine ağır aksak bir ilk yarı oynamasının ardından dağınık bir savunma anlayışı içinde kalması Sarı-Kırmızılılar’ın futboluna hiç yakışmadı. Kenar atakları kısır kaldı. Gomis’i topla buluşturamadılar. İkinci yarıdaki çırpınışları da yeterli olmayınca teslim bayrağını çektiler.