Aslında bugün Suriye meselesini yazmayı düşünüyordum ama Libya'dan gelen köle ticaretiyle ilgili haberleri inceleyince önceliği ona vermeyi tercih ettim.
Köle ticaret haberleri dünya kamuoyunda yankılanınca İslam dünyasıyla ilgili batı kaynaklı haberlere itimat etmediğim için Libyalı dostlarıma müracaat ettim.
Dostlarım, Libya'nın devlet otoritesinin bulunmadığı kimi bölgelerinde genellikle Çad ve Nijer kökenli göçmenlerin köle gibi satıldığını doğruladılar.
Devlet otoritesinin bulunmadığı bölgelerde.
Göçmenler, bunlara kaçak göçmen veya kayıt dışı göçmen de diyorlar.
***
BM yetkilileri dahil insan haklarını savunan örgütler güya duyarlılıklarını gösteriyorlar ve bunun insanlık aleyhine işlenmiş suç olduğunu ilan ediyorlar.
Doğrudur, göçmenlerin köle pazarında satılmaları insanlık aleyhine işlenen bir suçtur.
Tamam lakin bu köle pazarlarının kurulmasına zemin hazırlayanlar masum mudur?
Afrika'yı sömürüp kaosun içine iterek insanlara yaşanır bir vatan bırakmayıp onları göçe zorlayanların hiç mi suçu yok?
***
Milyonlarca göçmenin bulunduğu Türkiye'de neden köle pazarı yok da Libya'da var?
Çünkü Libya'da parçalanmış bir ülke var. Devlet otoritesi yok.
Köle pazarları da devlet otoritesinin bulunmadığı bölgelerde kuruluyor.
Libya'da üç ayrı hükümet var.
BM nezdinde meşru kabul edilen Uyum Hükümeti soruşturma açmış ama yapacağı bir şey yok, çünkü o bölgelerde egemen değil.
Batıdan beslenen silahlı grupların ve örgütlerin otoritesi var.
***
Hükümet insan kaçakçılarıyla mücadele etmek için AB'den destek istiyor cevap veren yok.
Yıkmaya gelince üşüştüler yapmaya gelince kıvırıyorlar.
Vaatlerde bulunuyorlar yerine getirmiyorlar.
Tıpkı Türkiye'ye yaptıkları gibi. 6 milyar avro vadettiler ama yerine getirmiyorlar.
Libya hükümeti de göçmenler konusunda batının ikiyüzlülüğünü yaşayarak öğreniyor.
***
Mesela İngiltere birkaç milyon göçmeni barındırma imkanına sahip olduğu halde birkaç bin göçmeni alarak sorumluluktan kaçıyor.
AB ülkeleri de öyle. Bazıları utamadan birkaç yüz göçmen alabileceklerini söylüyorlar.
Sonra da sıkılmadan köle ticareti aleyhine açıklamalar yapıyorlar.
Oysa insanların vatanlarından göç etmelerinin de köle pazarlarının kurulmasına zemin hazırlanmasının da arkasında başta ABD olmak üzere batı ülkelerinin emperyalist politikaları yatmaktadır.
***
Batı istese Libya'daki köle pazarları kısa sürede tarih olur.
Yapacakları şey çok basit. Meşru kabul ettikleri hükümete destek verecekler, öteki hükümetlere verdikleri desteği çekecekler. Hepsi bu kadar. Ülkede hakimiyeti sağlayan hükümet insan tacirlerinin tepesine binecek.
Batı buna yanaşmıyor. Libya'da ki sözde hükümetlere değil bütün terör gruplarına doğrudan ya da dolaylı destek veriyor. Çünkü onlar için önemli olan kendi çıkarlarıdır. Birileri ölüyormuş köle gibi satılıyormuş hiç umurlarında değil.
***
İnsanlık aleyhine işlenmiş suçların en ağırı ve en büyüğü işgaldir.
Filistin tam bir asırdır işgal altında.
Batının desteği olmasa İsrail kaç gün dayanabilir?
Uzatmayalım Filistin işgalinin, Ortadoğu ve Asya'daki kaos ve terörün, Afrika'daki köle ticaretinin ve başımıza bela edilen terör örgütlerinin baş sorumlusu batıdır.
Batı, dünyaya insanlık dersi vermeden önce kendini sorgulamalıdır. Hele de bizim gözümüzdeki saman çöpünden önce kendi gözündeki merteği görmelidir.