Siyasal liberalism denilen şeyin, nedense hep Türkiye toplumuna düşmanlık yaptığının farkında mısınız?..
Bu, herhalde düşüncenin kendisinden kaynaklanmıyor olmalı..
Zira “Liberalism” öyle bir şey değildi ki..
Ne zaman bir tartışma çıksa, hep Türkiye’nin ve bu toplumun vatanseverlerinin taviz vereceği bir ortak zemin arıyor liberaller..
- PKK konusunda da öyle..
- 1915 Ermeni tezleri konusunda da..
- Devleti tesirsizleştirme konusunda da..
- Avrupa Birliği’ne boyun eğme konusunda da..
Anlayacağınız bu topraklara ait ne varsa liberaller bunu fikir ve siyaset adı altında dışlıyorlar.. Apaçık düşmanlık yapıyorlar..
Eğri oturalım doğru konuşalım, FETÖ’nün bu kadar kök salmasında liberallerin payı yok mudur?
FETÖ’nün teori üssü olan ünlü Abant Buluşmaları liberallerin FETÖ’cü tezleri meşrulaştırma merkezleriydi..
FETÖ eliyle bu ülkeye dayatılan tezlerin tamamı için meşruiyet alt yapısı, liberaller eliyle dağıtıldı.. İslamcı aydınlar değil, dikkatinizi çekerim..
Altan Biraderler, Eser Karakaş, Zaman’da kalem oynatan bilumum liberaller,
Etyen ve diğerleri, Atilla Yayla, Gülay Göktürk, Ali Bayramoğlu ve daha nicesi..
Bugün şikayet ettiğimiz ve kurtulmaya çalıştığımız, FETÖ eliyle içimize sokulan bütün vatan-millet karşıtı politikaların altında bu liberallerin imzası var..
O yüzden Ali Bayramoğlu’nun Altan Biraderler’i savunan yazılarına şaşırmayın..
Şaşıracaksanız hâlâ onlar nasıl bu mahallede yer buluyorlar kendilerine, ona şaşırın..
2. darbe tehdidi
Sürekli olarak yükseltilen bir “2.Darbe” tehdidinden söz ediliyor..
İtirazım yok..
‘15 Temmuz Ruhu’nu diri tutması bakımından bu tehdidin varlğından söz ediliyor olması önemli..
Böylece belki 90’larda televolelerle uyuşturulduğumuz zamanki gibi rehavete kapılmaz, ‘Diriliş’ motivasyonuyla ellerimiz tetikte bekleriz..
Ancak gerçekçi bir analiz isterseniz, bundan sonra ordu içindeki herhangi bir yapı,
bir daha darbeye falan girişemez..
Bu, orduda darbeci kafalar olmadığı anlamına gelmesin..
“Yapamazlar” diyorum sadece..
Deneyemezler, kalkışamazlar..
Arz edeyim..
Meseleyi böyle Adil Öksüz, Feto-Meto diyerek daha basit bit zemine indirmemek lazım.
15 Temmuz, bir emperyalist işgal hareketiydi..
Ve bizim açımızdan en önemli kazanımı, tüm hücreleriyle deşifre oldu..
Çünkü, 15 Temmuz onlar açısından ‘Altın Vuruş’ olacaktı..
O yüzden de tamamen iyot gibi açığa çıktılar..
Şimdi geriye kalan kadrolar da, darbe yoluyla “kahraman” değil ancak “vatan haini” olunduğunu apaçık gördüler..
Evrensel kapanacak mı?
Evrensel Gazetesi hakkında bir tahkikat olduğu konuşuluyor..
Gazetenin kapatılacağı iddiası yükseltilmiş, ortalık ayağa kalkmış..
Koalisyona bakın..
FETÖ’cüsü, PKK’lısı, DHKP-C’lisi, Kemalist’i hep bir ağızdan PKK bülteni Evrensel Gazetesi’ni savunuyor..
Bildiğimden değil..
Ama Evrensel, yıllardır terör örgütünün sesi gibi yayınlar yapar.
Bunun darbeyle, FETÖ’yle bilmemneyle ilgisi yok..
Evrensel tüm yayın politikasıyla Türkiye düşmanı bütün örgütlerin sesi gibi hareket eder..
Özellikle de PKK’nın..
Bu şartlarda böyle bir gazetenin varlığına devam etmesi normal midir?.. Referans verdiğiniz Fransa’da, Paris caddelerine DAEŞ’i öven bir gazete satın bakalım..
Bir gazete çıksın new York’ta ve yanlışlıkla “Ama El Kaide’yi de anlamak lazım” yazsın içinde bir yerlerde..
Bakın size demokrasinin kalbi dediğiniz ülkelerden örnekler veriyorum..
Evrensel için Batı’dan da ingilizce destek twitleri geliyor..
Onlar kendilerine bir baksınlar hele..
Brüksel’de ancak PKK’yı öven sergi açarlar.. Havaalanını patlatan DAEŞ’i öven bir satır yazı yazsınlar bakalım twitter’a..
Evrensel’in hâlâ yayınlarına devam ediyor olması bile hayret verici..