LGS soruları TEOG'a göre daha zorlayıcı ve seçiciydi. Geçen sene tüm soruları bilen 17 bin öğrenci varken bu sene sayı 17'ye düştü. Bu dramatik farklılık sıralamayı, yüzdelik dilimleri, okul taban puanlarını alt üst etti. Buna bir de azaltılan kontenjanlar eklenince tercihleri yapma aşamasında velilerin de öğrencilerin de okul idarecilerinin de kafası epey karıştı.
Tercihler için sistem 2 Temmuz'da açıldı fakat sıhhatli şekilde tercih yapılamadığına dair yaygın bir eleştiri var.
Çevremdeki veliler ve eğitimcilerden aldığım bilgiler çerçevesinde en çok sorulan soruları toparlamaya çalıştım...
- Yüzdelik dilimler, tercihlerin yapıldığı ilk gün yayımlandı ancak akşam kaldırıldı ve bir daha yayımlanmayacağı söylendi. Bunun sebebi nedir? İnsanlar tercihlerini neye göre yapacaklar? Üstelik tercihler için seminer verilmişti ve tercihlerin yüzdelik dilime göre yapılacağı söylenmişti.
- Sistem çok yavaş ilerliyor, sıkça hata veriyor. İki gün kimse onay işlemi yapamadı.
- LGS sistemini, sınav stresini yok etmek amacıyla getirmişlerdi. Çocukların çoğunluğu sınavdan üzgün çıktı. Sonuçlar açıklandı ancak şimdi de taban puan ve yüzdelik dilimlerin değişmesi ve buna mukabil yenilerinin açıklanmamış olmasından kaynaklı bir belirsizlik ve stres var.
- Sınav sistemi ve tercihlerle alakalı okullardaki muhatap kişilere yeterli bilgilendirme yapılmadı.
- Bazı ilçelerin çevresinde 'nitelikli' okul sayısı az. Tercih yaparken öğrenciler zorlanıyor. Bununla ilgili bir çalışma yapılacak mı?
- Her ne kadar lise kontenjanı mevcut öğrenci sayısını alabilecek durumda gibi gözükse de bazı okul türlerinde yığılma ya da fazla tercih edilme durumlarında o okul türlerinde kontenjan yetersizliği olabilecektir. Bununla ilgili bir çözüm önerisi var mı?
- Akademik not ortalaması etkili olmayacak denildi ancak kılavuzda tercih eşitliği durumunda etkili olacağı belirtiliyor?
- 4. nakil tercihinde de yerleşemeyen öğrencilerin 10-14 Eylül tarihlerinde komisyon tarafından yerleştirileceği ifade ediliyor. Bu yerleştirme nereye ve nasıl olacak? Açık lise mi normal lise mi? Normal liselerde kontenjan olmadığı için yerleşemedikleri düşünülürse nasıl bir çözüm üretilecek?
Meslek liselerini nasıl cazip hale getirebiliriz?
İki hafta arayla hem lise hem de üniversite yerleştirme sınavı yaptık. Gerek MEB gerekse ÖSYM, sınav uygulama ve soru üretme konusunda belli bir birikime sahip. Soru tarzları giderek ezbercilikten muhakeme yeteneğini ölçmeye doğru evriliyor. Bunun semeresini ileriki yıllarda görebileceğimizi umuyorum. Eğitimde üzerine eğilmemiz gereken daha genel bir sorun var, mesleki eğitim veren okul türlerinin cazibesinin olmaması... Bunu değiştirebilir miyiz? Eğitim modellememizde yüksek puan bizatihi tercih edilme sebebi. Bu veriyi meslek liselerini itibarlı hale getirmek için kullanabiliriz. Konuşup duruyoruz; eğitim sistemimizde meslek liselerine yeterli ehemmiyet verilmiyor, teknik-ara eleman ihtiyacı çok, zanaatkarlık ölüyor ama gençler meslek liselerine gidip daha erken hayata atılmaktansa işlerine yaramayacak diplomalar için 4-5 yıllarını ziyan edebiliyor. Bu yıl yüzdelik dilimde ilk 5'e giren okulların kontenjanları azaltıldı. Yani bu okullar daha da değerlendi. Bir örnek daha; bazı yeni açılan proje okullarının, kontenjanları çok sınırlı tutularak, ilk senelerinde yüksek yüzdelik dilimden öğrenci almaları sağlanıyor. Bu yöntem meslek liselerine de uygulanabilir. Kontenjanları kısıtlanarak, proje okulu kapsamına alınarak meslek liseleri, eğitim sisteminin yeni cazibe odağı haline getirilebilir. Üstelik el emeğinin ön planda olduğu, ustalık gerektiren işlerin ekonomik değeri giderek artıyor.