Fransız Le Monde gazetesi geçtiğimiz günlerde ilginç bir dosya yayınladı. Gazetenin birinci sayfasından geniş bir şekilde anonsladığı dosyada, öncelikli olarak “PKK savaşı kaybetti” ve “Dört ülkede parçaları bulunan bir Kürt devletinin kurulması artık eskisinden daha uzak bir olasılık” saptamaları yer alıyor.
Ayrıca, Ankara’nın her platformda anlatmaya çalıştığı ancak hiçbir Batılı karar vericinin anlamak istemediği “PYD’nin PKK’nın Suriye kolu” (dolasıyla da terörist) olduğu vurgusu da Le Monde’un dosyasında yer alıyor. “Rojava’nın PKK’nın bir yönetim-hükümet etme laboratuvarı olduğu” vurgusu da yazının ana hatlarını oluşturuyor.
Haftabaşında yayınlanan ve dört sayfadan oluşan dosyanın, şimdiye kadar gündemimize gelmemesindeki basın-yayın faaliyeti eksikliğini bir tarafa bırakalım ve dosyadan bölümler paylaşmaya devam edelim.
Dosyayı hazırlamak için hiçbir Türk yetkili ile konuşulmamış. Atıfta bulunulan kaynaklar, PKK’lı bir terörist ile bir PKK sempatizanı. Ve Fransız resmi kaynaklarının da yer aldığı akademik-siyasi uzmanlara danışılmış.
“PKK’nın yeni Kobani’ler oluşturmak” amacıyla, bazı kent ve kasabalarda hendek kazdığı ve halkın bu girişime destek vermemesi nedeniyle başarısız olduğunun yazıldığı dosyada “gerilla”nın da çıkmaza girdiği ve PKK terör örgütünün tarihinin en kritik dönemini yaşadığı yorumu yapılıyor. Türkiye’nin terörle mücadelede attığı etkin adımların sonucunda Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki hendek kazma yoluyla “şehir savaşı” başlatma çabasındaki PKK teröristlerinin bozguna uğradığı vurgulanıyor.
Özetle PKK yenildi ve dört ülkedeki Kürtlerin bir devlet kurma olasılıkları artık yok, Suriye’de PYD’nin toprak genişletme çabaları da Türkiye’nin Cerablus operasyonu United nedeniyle engellenmiş durumda. Le Monde’a göre.
Bir sayfalık bir grafikle de bir puzzle şeklinde Türkiye, İran, Irak ve Suriye’nin belirli parçalarını içeren yapay bir coğrafyayı resmetmişler. Parçalarının kaybolmakta olduğu bir harita.
Altına da dipnot düşmüşler. “Bir kısmı Sevr’de oluşturulan, 1920’de tamamlanan ancak hiçbir zaman ratifiye edilmeyen sınırlar.”
Peki bu dosyanın yayınlandığı Fransa’da karar vericiler de böyle mi düşünüyor?
(Saddam Hüseyin henüz görevde iken Saddam sonrası Irak anayasasının taslağı üzerinde tartışılan bir toplantı düzenlenmişti 2002 yılında Paris’te. Fransız Meclisi’nin salonlarından birisi evsahipliği yapmıştı. Fransa’nın ve aslında Batı dünyasının, bu coğrafyayla ne kadar ilgili olduğunu bir kez daha hatırlayalım diye bu örneği verdim.)
Batı dünyası gerçekten, PKK’nın yenildiği, dört parçadan oluşan bir Kürt devleti planının artık uzak bir olasılık haline geldiği düşüncesinde mi?
PYD’nin gerçekten PKK’nın bir kolu, dolayısıyla da terörist olduğunu ve işbirliği yapılmaması gerektiğini anladılar mı?
Bu konuları yakından takip eden herkes, bu tezlerin hiçbirine Batı’nın inanmadığını bilir.
Birbiri ardına sıralayarak, bir tarafa “artık tehlike geçti, rahat olun” mesajı veriyorlar.
Tıpkı son dönemde PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in bağımsızlık istemedikleri yönünde verdiği mesajlar gibi. Tıpkı HDP EşBaşkanı Selahattin Demirtaş’ın önce Erbil’de Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkan’ı Mesut Barzani ile görüşmesinde yardım istemesi, ardından ziyaret ettiği Brüksel’de Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz’dan devreye girmesini istemesi gibi.
Neler oluyor? Ankara’nın yıllardır anlatmaya çalıştığı gerçekleri “Amerika’yı yeni keşfetmiş gibi” yazarak ne anlatmaya çalışıyorsunuz?
Türkiye’nin sınırlarında önemli oyunlar oynama projeleri tartışılırken, neyin rehavetini oluşturma çabası bu?
Ankara’nın çizgisini depart noktası olarak kabul ettikleri izlenimi verip, yeni bir mücadele zemini mi oluşturmaya çalışıyorlar?
Cevap arayacağınız soruların sayısını arttırabileceğiniz, çok bilinmeyenli bir denklem.
Ama o denklemlerin niye kurulduğunun, o bileşenlerin niye masaya sürüldüğünün herkes farkında.
Hasılı kelam, sınırlarımızla ilgili hayal kuran odakların varlığının farkındayız. Ulusal ve uluslararası düzeyde terörle mücadeleden, birliğimizin ve bütünlüğümüzün bozulmaması için çalışmaktan bir an bile vazgeçmeyeceğiz.