2002’den önceki yıllarda terörle mücadele ederken kullanılan yöntemler Kürtleri devletten soğutmuştu.
O politikalar Kürtleri devlete isyan bayrağı açan PKK’nın siyasi uzantısının yanına itmişti ister istemez.
İşin etnik boyutu bir yana kimi dindar Kürtler bile karşılaştıkları muamele sebebiyle bir gerekçe bulup inanç değerleriyle taban tabana zıt PKK uzantısı partilere destek verdiler!
***
1900’lü yılların başında İngilizler Kürtlere bir devlet kurdurmak istediklerindeümmet bilinciyle hareket edip o teklifi reddeden Kürtler, Lozan görüşmelerinde de Kürt devleti kurulması gündeme geldiğinde yine ümmet bilinciyle hareket edip Türkiye’den ayrılmak istemediklerine dair Lozan’a telgraf çekmişlerdi!
Bağımsız devlet kurma imkanı sunulmuşken ümmet birliği inancıyla hareket eden aynı Kürtler terörle mücadeledeki yanlış politikalar sebebiyle PKK’ya itildiler maalesef.
2002’den sonra gelen hükümetler terörle mücadeleyi hukuk içinde yürütüp terör mağduru herkese kucak açtığında ve mağduriyetleri giderme istikametindedevlet babalığını gösterdiğinde, sorunun çözümü için somut adımlar atıldığını ve bozan tarafın terör örgütü olduğunu anladıklarında devleti yeniden sevmeye başladılar!
***
Hele de atanan kayyumların getirdiği emsalsiz hizmetleri görünce aradaki farkı daha iyi anladılar.
Ama terör örgütünün saldığı korku halkı sindirmiş kerhen de olsa PKK uzantısı siyasi partiye destek vermişlerdir.
Son üç seneden beri yürütülen terörle mücadele sonucu örgütünhalk üzerindeki baskısı bitmiş artık terör örgütü mensupları korkar ve kaçar hale gelmişler, halk özgürce oy kullanma imkanına kavuşmuş o yüzden cumhurbaşkanlığı seçiminde bölgede hissedilir bir artış gerçekleşmiştir.
***
31 Mart belediye seçimlerinde de bölgede AK Parti’nin oylarının artacağını söyleyen Batmanlı bir dostum, ‘Artık halk güvende, eskiden halk korkardı şimdi terör örgütü korkuyor ve kaçıyor; kayyumların getirdiği hizmetleri de gördüler. Doğuda AK Parti’nin oyları büyük oranda artacak!’ dediğinde, ‘Reisin Kürdistan yoktur söylemi olumsuz etkilemedi mi?’ soruma, ‘Hayır, bölgede çok büyük bir kitleKürtlere devleti sevdiren adam olarak Erdoğan’ı seviyor. Ne söylerse söylesin kemikleşmiş bir oy tabanı var, bu seçimlerde özgürlük ortamı ve kayyumların hizmetleri sebebiyle ilave oylar da gelecek’ cevabı verdi.
Aynı soruları bölgeyi çok iyi bilen Diyarbakırlı tecrübeli ve sağduyu sahibi birine sordum. O da Batmanlı dostumu doğruladı. Doğuda PKK uzantısı partinin de kemikleşmiş oyları var ama Erdoğan sevgisi, terörle mücadelede hukuk içinde kalınması ve kayyumların hizmeti AK Parti’nin oylarını artıracaktır dedi.
***
Daha AK Parti kurulmadan Doğu’ya yaptığım ziyaretlerde dağ başlarında ki köylerin odalarında bile Erdoğan fotoğraflarını görmüş o sevgiye bizzat şahit olmuştum.
Milletvekili seçildikten sonra İnsan Hakları Komisyonu üyesi olarak da birkaç kez gezdim. Bir savcımızın, ‘Elimizdeki güvenlik güçleriyle ancak kendi güvenliğimizi sağlayabiliyoruz.’ sözü bölgedeki terör tehdidinin boyutunu gösteriyordu.
Asker ve polis hainlerden temizlendikten sonra, İçişleri Bakanı Soylu’nun azimli kararlı ve dirayetli yönetimiyle devletimiz artık alan hakimiyetini ele geçirmiş ve terör örgütü korkan ve kaçan taraf olmuştur.
Şimdi gönlüErdoğan’dan yana olanlar özgürce oy kullanıp AK Partiye oy verme imkanına kavuşmanın sevincini yaşamaktadır!
Bir zamanlar AK Parti’de siyaset yapıp bu seçimde AK Parti’ye oy vermeyeceğini ilan edenlere ithaf olunur!