İçerdeki ve dışarıdaki muhalif çevrelerAfrin’de devam eden Zeytin Dalı harekatının, Türklerin Kürtlerle savaşı olarak anılmasını istiyorlar ve o istikamete söylem geliştiriyorlar.
Baştan söyleyelim savaş Türklerle Kürtler arasında cereyan etmiyor.
Zeytin Dalı, Türkiye Cumhuriyeti devletinin teröristlere ve onları besleyip kullananlara karşı verdiği mücadelenin adıdır.
Emperyal güçlerin bölgemizi dizayn etme senaryosuna karşı verilen mücadelenin adıdır.
***
Türklerle Kürtler arasında bir sorun yoktur. Sorun terör sorunudur.
Terör örgütleri Kürtlerin adını kullanan ama bütün Kürtleri temsil etmeyen marjinal ve illegal yapılardır.
Terör örgütlerini destekleyen ve besleyen güçlere ve ülkelere bakıldığında aslında meselenin Kürt meselesi olmadığı, emperyal güçlerin çıkarları uğruna terör örgütlerinikullandıkları çok net bir şekilde anlaşılır.
Emperyal güçler terör örgütlerini Kürt halkının çıkarlarını düşündükleri için sevmiyorlar.
Emperyal güçler sadece kendi çıkarlarını seviyorlar.
Örgütler birer piyondan ibaret.
***
Afrin’deki mevzilere bakıyorsunuz Alman aklıyla planlanmış, Fransız malzemesiyle yapılmış ve Amerika silahıyla donatılmış olduğunu görüyorsunuz.
Suriye’nin kuzeyinde terör örgütlerinin ilan ettikleri kantonlara destek verenlere bakıyorsunuz başta ABD ve İsrail olmak üzere Türkiye’nin ve bölgenin hayrını istemeyen devletleri görüyorsunuz.
Emperyal güçlerin nihai hedefine bakıyorsunuz güneyimize kurdurdukları koridor ile Kürtleri korumayı değil oluşturacakları enerji hattını korumayı planladıklarını görüyorsunuz.
Terör örgütlerinin misyonu emperyal güçlerin senaryolarında figüran olmanın ötesine geçmiyor.
***
İşte Türkiye Fırat Kalkanı harekatıyla ve şimdi Zeytin Dalı harekatıyla sadece terör örgütlerine haddini bildirmiyor aynı zamanda bu örgütler üzerinden bölgeyi yeniden dizayn etmek isteyenemperyal güçlere de unutamayacakları bir ders veriyor.
Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı emperyal güçlerin planlarını başlarına geçirdi/geçiriyor.
İkinci hedef olarak belirlenen Münbiç harekatı ile de Fırat'ın batısı tamamen temizlenmiş olacak.
Ondan sonra sıra Fırat’ın doğusuna gelecek, mutlaka gelmelidir.
***
Bu harekat aynı zamanda Suriye’nin toprak bütünlüğünü öngören bir harekat olduğu için Suriye’nin menfaatini de korumuş oluyor.
Türkiye Suriye’nin ve Suriyelilerin çıkarını öncelerken emperyal güçler Suriye’nin parçalanmasını planlıyorlar.
Tekrar edecek olursak nüfusunun dörtte biri Kürt kökenli vatandaşlardan oluşanTürkiye’nin Kürtlerle hiçbir sorunu yoktur. Kürtler sadece doğuda ve güney doğuda değil Türkiye’nin her bölgesindeeşit vatandaşlar olarak yaşamaktadırlar.
Bu itibarla en büyük Kürt devleti Türkiye’dir. En büyük Kürt partisi de yüze yakın Kürt kökenli vekile sahip olan iktidar partisidir.
***
Sorun Türk-Kürt sorunu değil, terörle mücadele sorunudur, milli güvenlik sorunudur, beka sorunudur!
Hâsıl-ı kelam, Türkiye Afrin’de de hem teröre karşı hem de emperyal güçlerin bölgemiz üzerindekiyıkıcı senaryolarına karşı mücadele etmektedir.
Gerçek budur, gerisi hikayedir.
Nokta.