Bazı filmler sinema açısından çok şey ifade etmeseler de onlar üzerine konuşmak gerekir. Üstelik konuşacak gerçekten çok şey vardır. İşte Pes Etme böyle bir film. 2013 yılında Boston Maratonu sırasında patlatılan ikiz bomba birçok insanın ölmesine, yaralanmasına ve sakat kalmasına sebep oldu. Bu saldırıyla ilgili birçok film seyrettik. Geçen yıl Mark Wahlberg’in başrolünü oynadığı Patriots Day hemen aklıma gelen bir film. Pes Etme’nin ise özelliği bu bombalama sırasında iki bacağını kaybeden Jeff Baum’un gerçek hikayesini anlatması. Baum’u Jake Gyllenhaal canlandırıyor. Bence dönemin en iyi aktörü Jake Gyllenhaal. Oynadığı her filme değer katıyor. Tam bir sanatçı. Bu filmde de Jeff Baum’u çok iyi oynamış ve ona derinlik katmış. Projeye katıldığında yaşadığı en büyük zorluğun Baum’un duygusal dünyasına girmek olduğunu söylüyor.
Çünkü Baum fazla dışa dönük bir insan. Halbuki Gyllenhaal onun iç dünyasını anlamak istiyor. Burada zorlanmış ünlü oyuncu. Filmin hikayesi etkileyici ve oyunculuklar süper ama yönetmenlik ne yazık ki sırıtıyor. Filmin bütününe sinmiş espiritüel bir taraf var. Bu espiritüel dil aslında Baum’un ailesinin alt sınıfa ait aşırılıklarını maskelemek için kullanılmış. Ama filmin özellikle ilk yarısındaki kopan bacak sahneleri, Baum’un durumunun çok sert bir şekilde perdeye aktarılması bu espiritüel dille tezat oluşturmuş. Filmin bütününü seyrettiğinizde yönetmenin biraz dramı sömürdüğünü düşünüyorsunuz. Beni en rahatsız eden şey ise olayın başka konulara malzeme edilmesi, bu acının arkasından militarist söylemler çıkarılması. Kendi şehrinde sevgilisine kur yapmak isteyen bir çocuğun teröristler tarafından patlatılan bir bomba ile bacaklarının kopmasını, istilacı ABD askerlerinin bizim coğrafyamızda yaptığı zulümlerin önüne bir perde gibi çekme çabası. Ayrıca ABD halkının her şeyi maskelemesi, gerçekliğinden koparması ve şovenist zihniyeti tam bir kavram karmaşası yaratıyor. Baum bu bombalamada bacaklarını kaybettiğinde büyük bir bunalıma giriyor. Etrafındaki insanlar ise onu anlamak yerine kahramanlaştırıp hiç olmadığı bir şey haline sokuyorlar. Eğer Baum’un kahraman bir tarafı varsa toplumun onu soktuğu bu darboğazdan çıkabilmesidir. Hepimiz artık engelli insanların sıkıntılarının giderilmesi ve yaşam standartlarının yükselmesinin topluma katacağı değeri biliyoruz. Film bazen bu konuya yaklaşıyor. Ama bahsettiğimiz sebeplerden böyle önemli bir mesaj verme şansı elden kaçıyor. Baum için yapılan iki protez bacağı görüyoruz. Filmin finalinde evleneceği kadının yanına o bacaklarla gidiyor ve öykü bunu bize hayata tutunmasının kanıtı olarak sunuyor. Fakat bunu öyle bir yapıyorlar ki aynı talihsizliği yaşayan herkes sanki bir devlet yardımı gibi bu protezlere sahip olabiliyormuş gibi gösteriliyor. Halbuki Amerikan sağlık politikalarının durumu ortada. Adamlar diş çektirmek için bile Kanada’ya gidiyorlar. Kapitalizmin merkezinde eğer paranız olmazsa değil protez bacak bir aspirin bile vermez kimse size. Bu acı ve dramatik hikaye ne yazık ki Amerikan şovenistliğinin bir göstergesi olmaktan ileri gidemiyor. Baum bir kahraman değil ama bir kurban bunu kabul etmek gerekiyor. Bütün bu vahşi sistemin bizi getirdiği nokta. Toplumun ona zorla giydirdiği kahraman elbisesini giymek zorunda olan bir kurban. Filmi seyrettiğinzde gözyaşlarınızı tutamayacaksınız. Ama çok acımasız sahnelere de muhatap olacaksınız. Ne diyelim, yönetmen böyle istemiş...
ABD’nin sağlık sistemi ortada. Kapitalizmin merkezinde cebinizde para yoksa size değil protez bacak, aspirin bile vermezler. Bu acı ve dramatik hikaye ne yazık ki Amerikan şovenistliğinden öteye gitmiyor.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Stronger Yönetmen: David Gordon Green Senarist:John Pollono
Oyuncular: Jake Gyllenhaal, Tatiana Maslany, Miranda Richardson, Clancy Brown Yapım: 2017, ABD, 119 Dk.
VİZYONDAKİLER
Ferdinand
Ferdinand büyük bir kalbi olan dev bir boğanın hikâyesini anlatıyor. Tehlikeli bir canavarla karıştırıldıktan sonra, yakalanıp evinden koparılır. Ailesine geri dönmeye karar verdiğinde yanlış bir ekiple son macerasına atlar. İspanya’da geçen Ferdinand filmi bir boğayı onun dış görünüşüne göre yargılamamanız gerektiğini ispatlar.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Carlos Saldanha
Senarist: Munro Leaf
Seslendirenler:John Cena, Kate McKinnon, Gina Rodriguez, Daveed Diggs
Yapım: 2017, ABD, 106 Dk.
Acı Tatlı Ekşi
Murat ve Duygu çocukluklarından beri birbirine aşıktır. Üniversiteden mezun olurken Murat, Duygu’ya evlenme teklif eder. Oysa Duygu’nun hayalleri vardır. Beş sene sonra yeniden birleşmek üzere bir ayrılık anlaşması yaparlar. Halbuki hayatın onlar için başka sürprizleri vardır.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Andaç Haznedaroğlu Senarist: Buğra Gülsoy
Oynayanlar: Özge Özpirinçci, Buğra Gülsoy, Yusuf Akgün,
Gözde Türkpençe Yapım: 2017, Türkiye
Dönme Dolap
Filmde duygusal dalgalanmalar yaşayan, eski aktrist olan garson Ginny ile uzun yıllar konuşmadığı babası Humpty’nin evinde gangsterlerden saklanan Carolina ve oyun yazarı olmanın hayaliyle yaşayan genç cankurtaran Mickey’nin hikayeleri anlatılıyor.
FİLMİN KÜNYESİ
Filmin orijinal adı: Wonder Wheel
Yönetmen: Woody Allen
Senarist: Woody Allen
Oynayanlar: Kate Winslet, James Belushi,
Justin Timberlake, Juno Temple
Martıların Efendisi
İstanbul’da deniz kıyısında sakin bir yaşam süren Martıların Efendisi’nin (MEF) uzun zamandır beklediği misafiri çıkagelir. Beyazlar içinde kıyıya vuran bu kadın MEF için mutlu bir başlangıcın ilk işaretidir. Gizli misafir, MEF’i gerçek dünyayla, acı bir tecrübeyle tanıştıracaktır.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Mehmet Ada Öztekin
Senarist: Meriç Demiray
Oynayanlar: Mehmet Günsür, Bige Önal,
Timuçin Esen, Nejat İşler
Yapım: 2017, Türkiye
Belalılar
Ünlü ve acımasız bir haydut olan Mask’ın gasp ettiği topraklara devlet el koymuştur. Mask, bu işle uğraşan şerifleri ortadan kaldırmayı planlar. Şerif yardımcısının evini basıp öldüren Mask, şerifi öldürmesi için kardeşini görevlendirir.
FİLMİN KÜNYESİ
Yönetmen: Hasan Karcı
Senarist: Hasan Karcı
Oynayanlar: Cengiz Güçlü, Gül Arslan,
Sinan Bengier
Yapım: 2017, Türkiye