Galatasaray kendi evinde ligin dibine vurmuş olan Osmanlıspor karşısında kolay maç kazanmadı. İlk yarının başında Rodrigues’in bireysel çabukluğuyla çıkardığı topu Tolga Ciğerci ıska geçmemiş olsaydı kesin bir şekilde Galatasaray’a golü kazandıran olurdu. Yapılan ortada Eren’in kafa pasını Feghouli golle birleştirince, Sarı-Kırmızılılar’ı öne geçiren oldu.
Osmanlıspor, Galatasaray ceza sahasına kadar kontrataklarla çıkıyor ama gol ayağını Serdar Gürler’e bağlamış görünüyor. Ondan da beklenen gol sesi gelmeyince Aslan devreyi Feghouli’nin attığı golle bitirmiş oluyor.
Aslan’da savunmanın göbeğinde oynayan Denayer, akıllı hamleleriyle Osmanlıspor’a gol şansı vermedi. Galatasaray kolay gördüğü maçı çok da kolay kazanmadı. Eğer ki Başkent temsilcisi biraz dikkatli ve becerikli olsaydı gol bulabilir, gollere bile ulaşabilirdi. Ama futbol bu işte. Girdiğin pozisyonları değerlendiremezsen, kalende gördüğün gollerle kaybeden olursun. Topla iyi oynamak, topu iyi dolaştırmak, çok hızlı hücuma çıkmak, finalde gol bulamazsan, ne kadar iyi oynarsan oyna kaybetmeye mahkum olursun. Aynı Osmanlıspor gibi.
Galatasaray’ın sıkıntılı bir maç oynadığını söylerken, ilk golünü atan Feghouli ile kaçırmış olduğu goller de akıllara durgunluk verecek derecedeydi.
Osmanlıspor özellikle maçın ikinci yarısında pozisyon ve pozisyonlar bulmasına rağmen iyi ki Galatasaray’ın kalesinde Muslera vardı. Ligin uzayan zamanlarında hiçbir maç kolay değil. Tabloya bakıyoruz, ligin zirvesine oynayan Cim-Bom, ligin dibindeki Osmanlıspor karşısında bu kadar zorlanıyorsa gelecek maçlar her takım için gebe kalmaya mahkumdur. İkinci yarının sonunda oyuna giren Gomis yoktan var ederek ikinci Galatasaray golünü attı ve takımını rahatlattı.