Çeyrek asrı aşkın bir zamandan beri İstanbul’da kitap fuarları düzenleniyor. Diyanet Vakfı’nın, TÜYAP’ın, CNR’in ve kimi ilçe belediyelerinin kitap fuarlarına şahit oluyoruz.
Bu fuarların son derece profesyonelce düzenlenenlerine şahit olduğumuz gibi bekleneni veremeyenlerini de görüyoruz.
İstanbul’un bu örnekliği taşrayı da olumlu etkilemiş olacak ki Erzurum, Kahraman Maraş ve Malatya gibi kimi illerimizde de son derece başarılı fuarlara rastlıyoruz.
***
Hakkını teslim edelim ki bu fuarların en başarılısı TÜYAP’ın düzenlediği kitap fuarlarıdır. Beylikdüzü gibi ulaşımı hayli zahmetli olan bir mekânda düzenlenmesine rağmen hem ziyaretçi açısından hem kültürel etkinlikler açısından hem de kitapevleri açısındanfaydalı ve kazançlı bir organizasyon oluyor.
Erzurum gibi bazı illerimizde ve Üsküdar gibi bazı ilçelerimizde de gerçekten kültürel etkinlik olarak dört dörtlük organizasyonlara da rastlayabiliyoruz.
Dijital yayınların yoğun olduğu günümüzde bu fuarların kitaba olan ilgiyi artırdığını söylemezsek haksızlık olur.
***
Bir de kendini yenilemeyen kültürel fayda sağlamak yerine sanki ekonomik kazanç temin etmek için kurulduğu izlenimi veren fuarlar var.
Mesela, 37 yıldır Ramazan ayında kurulan Diyanet Vakfı’nın başlattığı dini yayınlar fuarı bunların başında geliyor.
Başlangıçta bayağı heyecan uyandırmış ve ilgi toplamıştı. Ama aynı ilgiyi devam ettiremedi. Bu sene Sultan Ahmet-Ayasofya arasında kurduğu fuarı geçen hafta gezdim. Maalesef ne CNR’deki ne de TÜYAP’taki ilginin bulunmadığını üzülerek müşahede ettim.
Gerçekten üzüldüm.
***
Oysa bu fuarın bildiğim kadarıyla kurulmasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi üstleniyor. Diyanet Vakfı sadece organize ediyor. Ama buna rağmen ilgi beklenen düzeyde gerçekleşmiyor.
Katılan yayınevlerinin bırakın kâr etmeyi, masraflarını karşılayacak ciroyu yapmakta bile zorlandığı kanaati var.
Ama vakıf katılan yayınevlerinden kira bedelini pul parasına kadar alıyor!
Bu durum yayınevlerini teşvik etmiyor, aksine şevklerini kırıyor. Gelecekte katılıp katılmama hesabı yaptırıyor.
***
Amacım karalamak değil. Vakıf -bence ücret almamalı vakıf olarak bu kültürel hizmete gerekirse kasasından katkı yapmalı ama hadi almasını normal kabul edelim peki- neden Sultanahmet gibi merkezi bir yerde TÜYAP’ın şehir dışında gösterdiği başarıyı yakalayamıyor?
Gereken profesyonelliği göstermiyor da ondan!
Birçok kitap meraklısının bu fuardan haberi bile olmuyor. Açıldığı gün valinin belediye başkanının hazır bulunması ve haberin o gün medyada yer alması yetmiyor.
Aylar öncesinden piarı (PR) yapılmayınca, kültür çevreleriyle etkinlikler özgün biçimde hazırlanmayınca bu fuarlara ancak yolu düşenler uğruyor!
Bazı il belediyeleri de başarıyla bu işi götürüyorlar ama bazıları da katılımcı yayınevlerinden kira alarak işi ticarete döküyorlar ki bunun adı kültürel etkinlik değildir ticari etkinliktir belediyeye yakışmaz!
***
Hülasa, kitap fuarı düzenleyen bütün kurum ve kuruluşları takdir ve tebrik ediyorum.
Yukarda yazdıklarımı da lütfen eleştiri olarak almasınlar bir dost ikazı olarak algılasınlar.
Diyorum ki, kitabı sevdirelim, kitap okumaya teşvik edelim, belediye, vakıf ve hayır kurumları olarak kitaptan kazanmayalım, kitaba kazandıralım.
Bırakalım yayınevleri kazansın, kazansın ki yeni kitaplar yayınlama cesareti bulsunlar, kitapları okurlarla buluştursunlar.