Bu maçta Beşiktaş için olabilecek ilk kötü senaryo, maçın başlangıç bölümlerinde yiyeceği şok bir golün getirdiği telaş anlarıydı... Sonrasında, muhtemel hale gelen ikinci golün korkusu yüzünden, oyun planının darmadağın olmasıydı.
Neyse ki, bu gerçekleşmedi... Golü atan Beşiktaş oldu. Sistem, rayına oturmuş sorunsuz gidiyordu.
***
Ama şu gerçek bir daha ortaya çıktı ki; Ricardo Querasma ve Talisca’sız bir Beşiktaş; şerbeti dökülmemiş bir baklava... Ana yemeksiz sofra... Boşrolü olmayan film... Müziği olmayan müzikal gibi kalıyor.
Kişisel de oynasa, savunma yapmasa da, maç ciddiyeti ile bağdaşmayan artistik şovlara girişse de; Quaresma’nın “Varlığı yeter” dedirten olmazsa olmaz oluşu, ona ihtiyaç oluşturuyor. O olmazsa, Beşiktaş eksiktir...
Talisca’nın şeytani noktalar arayan pozisyon avcılığı, kaç kişide var. Hele bu ikilinin birbirlerine serenat yapan futbolu, gözümüzün pasını silmiyor mu? Son anda oyuna girmeleri, maç başı paralaranı kurtarmak içindi.
***
Vida’nın gol öncesinde rakip savunmaya yaptığı müdahale açık bir faul.. Gol, sayılmayabilirdi. Büyüklük kontenjanıyla tabelaya geçti.
Tolga gene, rastgele uzaklaştırmak istediği bir topu rakibe kaptırdı. G.Birliği o an uyuduğu için bunu değerlendiremedi ama, Tolga da bu tür gafların artık sonunu getirmeli...
Lens direğe tosladı... Babel gol kaçırdı... Mustafa Pektemek hem attı hem kaçırdı... Bütün bunlar olurken; Wagner Love “İyi ki geldi” dedirtecek kıvamda görünmedi. Dekor gibiydi.
Rakibe çift dalarak müdahale etmek; artık yasaklandığı için, Necip Uysal’ın ikinci sarıdan atılması normal. Öğrenin artık!