George Nader, 1959 doğumlu Lübnan asıllı bir işadamı. Yıllardır, Suudi Arabistan başta Körfez ülkeleriyle İsrail arasındaki ekonomik-siyasi ilişkilerin oluşmasında aracılık yapıyor. 15 yıl önce, Prag Mahkemesi’nde erkek çocuklara cinsel taciz suçundan mahkum olmuş, Avrupa’ya ayak basamıyor. BAE Veliaht Prensi bin Zayed’in (MBZ) danışmanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi bin Selman’ın (MBS) yakın çalışma arkadaşı.
Joel Zamel. Avustralya bağlantılı İsrailli işadamı. İsrail istihbaratının sivil uzantısı olarak görev yapıyor, sahibi olduğu Psy-Grup ile sosyal medya kampanyaları düzenliyor.
Trump ile bağlantıları, 2016’da “damat” Kushner ile yaptıkları toplantıyla başlamış. Trump’ın seçim kampanyasındaki “Rusya müdahalesi” ve usulsüzlükleri inceleyen Robert Mueller’in araştırmalarından öğreniyoruz.
Amerikan adaletinin, 1992’de resmen iflas etmiş, ABD bankaları tarafından kara listeye alınmış ama 1993 itibariyle Rus bankalarından aldığı kredilerle yeniden “yükseltilen” Trump’ın “Putin bağlantısına” ilişkin çok ciddi endişeleri var.
Bu noktada, karşımıza başka bir isim çıkıyor: Erik Prince. Blackwater paralı asker şirketi sayesinde Irak’ın işgalinde milyarlarca dolar kazanan ve adamlarının gerçekleştirdiği katliamlar nedeniyle şirketini dağıtmak zorunda kalan bir portre. Ne tesadüf (!) o da Nader gibi BAE’de MBZ’nin en yakın adamı, görevi, bu ülke için kurduğu paralı asker ordusunu yönetmek! Şu sıralarda Yemen’de korkunç işler yapıyorlar.
Endişenin merkezindeki toplantı ise aynı zamanda Trump’ın, özellikle de yeni Beyazsaray Güvenlik BaşdanışmanıBolton’un çalışma arkadaşı (birlikte Afganistan savaşının özelleştirilmesi çalışmasını yürütüyorlar) Prince, Nader ile Putin’in en yakınındaki isimlerden işadamı Kirill Dmitriev’in 2017’de Scheyselles Adaları’ndaki toplantı.
Putin’in kızının “kankası” 10 milyar dolarlık servete sahip ve BAE ile Suudi Arabistan’da da güçlü ticari ilişkileri olan Dmitriev üzerinden Rusya’nın Trump’ın seçilmesinde önemli rol oynadığı ileri sürülüyor.
Prince’in Rusya’daki karşılığı, Wagner paralı askerler şirketinin başkanı Yevgeny Pigozhin, şu anda adamları Suriye’de savaşıyor, bu şahsın St Petersburg merkezli Agency Internet Reseach isimli bir şirketi var, Joel Zamel ile Trump’ın kampanyasına sosyal medya üzerinden müdahale ettiği belirtiliyor.
Bütün bu “kirli ilişkiler ağı” ispatlı, belgeli, şahitli, hatta itiraflı. Trump ise bu iddiaları ABD “derin devletinin” kendisine karşı sürdürdüğü kampanyanın parçaları olarak sunmaya çalışıyor.
Türkiye çok hızlı hareket etmeli
Çünkü Rus lider Putin ile Suudi MBS’nin Arjantin’deki G-20 Zirvesi’ndeki samimi tokalaşmanın nedenine ulaştım: Suudi Arabistan ve BAE, nisandan bu yana sürdürdükleri “Putin’e karşı Ukrayna ambargolarını kaldır, o bize söz verdi, İran’ı Suriye’den atacak” kampanyasında hedefe ulaşmak üzereler. Suriye’den çekilme kararı Trump-derin devlet kavgası görünümlü bir dizi gelişmenin de başlangıç noktası. Yani minare-kılıf meselesi.
Planın Fırat’ın doğusunu ilgilendiren bölümünde ise çekilecek ABD askerlerinin yerini BAE’den sevk edilecekPrince’in paralı askerlerinin alması öngörülüyor. Irak ve Ürdün de devreye sokulmayı bekliyor. Amaç Suriye’de bir Türk-Arap askeri gerginliği oluşturmak.
Bu, Putin, Trump, Netanyahu ve veliaht prenslerin hepsinin işine gelebilecek bir formül.
Büyük bir kirliliğin yaşandığı bölgede kalıcı sonuçlar yakalamaya çalışıyoruz, mission impossible.
Tekrar söylüyorum: Sınırımızda önemli bir asimetrik avantaj elde ettik, karşımızdaki güçler bunu kısa zamanda çürütebilme kabiliyetine sahip, elinizi çabuk tutun, Türkiye’nin bekası için hassas bölgelerde köşe başlarını tutun…
Pazarlık masasına sonra otururuz…