Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Washington büyükelçisi Yusuf el-Uteybe’nin elektronik postaları hackerler tarafından ele geçirilince kirli ilişkiler su yüzüne çıkıverdi.
Mesela elektronik postalarda Türkiye’deki darbe girişimini BAE ve İsrail yanlısı Demokrasiyi Savunma Vakfı’nın (FDD) hazırladığı yer alıyor ve FDD’nin kıdemli danışmanı John Hannah bu konuda BAE ile anılmaktan onur duyduğunu belirtiyor!
Bu yazışmalarda iki tarafın da Arap Baharından endişe ettikleri,Katar'ın Müslüman Kardeşler ve Hamas'a verdiği desteği "teröre destek" olarak yorumladıkları ve bunun için önlem alma ve Amerikan politikalarını etkileme hedefi güttükleri anlaşılıyor.
***
Başka bir elektronik postada BAE ile FDD’nin İran dahilinde etkili olmaları konusu ele alınmış listeler teati edilmiş.
Yine Büyükelçinin gönderdiği iddia edilen bir mektupta, Ortadoğu'da ılımlı olarak sadece BAE ve Ürdün kaldığını, ABD'nin aşırılıkçılara karşı bu ılımlı ülkeleri desteklemesi gerektiğini öne sürülüyor.
Mısır’daki darbe konusunda da El-Uteybe, darbe değil devrim olduğunu, ordunun halkın isteğine cevap verdiğini yazmış!
***
Bunlar şimdilik bir iddia olarak medyada yer alıyor.
Lakin BAE ya da sefir El-Uteybe henüz bir tekzip yayınlamadı.
Hoş, tekzip yayınlasalar bile değişecek bir şey yok.
Mısır’daki darbeye anında destek verenlerin kimler olduğu zaten belliydi.
Türkiye’deki darbe girişiminin arkasında Yahudi lobisinin bulunduğunu, FETÖ’nün bu lobi ile işbirliği içinde olduğunu söylemek için El-Uteybe’nin elektronik postalarına ihtiyacımız yok.
***
Devletler bu tür kirli ilişkileri bilirler ama gizli kaldığı için görmezden gelirler.
El-Uteybe’nin İsrail lobisiyle böyle içli dışlı oluşu açığa çıkınca elbette ki BEA’nin gerekeni yapması beklenir.
BAE umursamıyor gözüküyor.
Bunun üzerine evvelki gün Mısır darbesinin muhatabı olan Müslüman Kardeşler, zehir zemberek bir bildiri yayınlayarak kirli ilişkiyi kınadılar.
***
Şu cümlelere o açıklamadan:
“Sızan elektronik postalardan şüpheye mahal kalmayacak şekilde anlaşılmaktadır ki, Arap milleti, Araplıktan, soylu değerlerden uzaklaşmış, komplo, ihanet ve kandan başka bir şey bilmeyen bir devletle karşı karşıyadır.”
“Milli iradelere karşı komplo ve darbe girişimi için yaydığı zehirler ve dağıttığı mallar hukuk nazarında BAE’ni suçlu kılar. Hukuken, siyaseten ve Araplık açısından mutlaka hesaba çekilmesi gerekir.”
Çekebilecek bir merci var mı?
Yok.
İşte temel sorun da burada!
***
Körfez İşbirliği belki bir şeyler söyler diye geliyor insanın aklına ama bu birliğin bel kemiğini oluşturan üç ülkeEl-Uteybi ile aynı yolun yolcusu olduklarını söyler gibidün itibariyle Katar ile ilişkilerini kestiklerini açıkladılar.
Mısır darbesine açık destek veren ve Müslüman Kardeşleri terör örgütü ilan eden Suudi Arabistan, Bahreyn ve BAE, Katar devletiyle ilişkilerini kestiler.
Tabii bu üç ülkeyeMısır da katıldı!
Gerekçe, yazışmalardaki gibi. Arap dünyasının en güçlü ve şiddetten uzak sivil toplum örgütü olan Müslüman Kardeşler’i, Katar devletinin terör örgütü olarak kabul etmemesi ve onlara ev sahipliği yapıyor olması!
Ayrıca Katar’ı İran yanlısı olmakla ve Yemen’de Husiler’e yardım etmekle itham ediyorlar.
***
Arap dünyasında Türkiye’ye en yakın ve ilişkileri en güçlü ülkenin Katar olduğunu hatırlarsak durumun çok nazik olduğunu söyleyebiliriz.
Durum nazik!
Bu durum güçlünün değil haklının yanında durma politikası güden Türkiye için de üzücü olduğu kadar düşündürücü bir durum.