“Asrın Seçimi”ne bulaştırılan enfeksiyon, Türkiye’nin yeniden inşa edileceği Meclis’te, terörist eylem olarak sık sık karşımıza çıkacak.
7 Haziran’da, “Terörü önleyecekler” diye milleti kandırarak Meclis’e sokulan HDP’nin, Kandil’in emrindeki bir PKK uzantısı olduğu ortaya çıktı.
Deşifre olduktan sonra kendisini tamamen teröre adayan, devletin verdiği makam aracı ile teröristlere silah taşıyan, sivil ve masum insanları katletmek için teröristleri sokağa çağıran bu terör odağı halktan tamamen koptu.
Yıllardır, “Mağduriyetinizi gidereceğiz” diye istismar ettikleri Kürtler, mağduriyetlerinin asıl sebebinin PKK ve HDP olduğunu yakinen gördü ve bütün baskılara rağmen araya mesafe koydu.
Hatta, 54 masumun katledilmesinden sorumlu olan Demirtaş’ı cezaevinde unuttular.
24 Haziran seçimlerine bu ortamda geldiler.
İttifak yapamadılar
CHP, milletin hışmından korktuğu için HDP ile ittifak yapamadı.
Zira HDP ile yakınlığın halktan tepki göreceğini çok iyi biliyorlardı.
Fakat Kılıçdaroğlu, hıyanet pazarlığını gizlice sürdürdü.
Gül’lü çatının çökmesi üzerine aldığı, “HDP’nin Meclis’e girmesi için gereken her şeyi yap” talimatı, Erdoğan düşmanları cephesinin ortak stratejisi oldu.
Ama Demirtaş’ın, “asrın mağduru” ilan edilmesi de, hepsinin Edirne F Tipi önünde kuyruğa girmesi de asla Demirtaş için değildi.
Demirtaş sadece HDP’yi Meclis’e taşımak için kullanılan bir alet idi.
Dikkat ederseniz, HDP’ye talimatla oy veren CHP seçmenleri Demirtaş’a vermedi.
Aslında, HDP’nin barajı aşması için yırtınan CHP, ittifak ortaklarına da kazık attı.
“Ailenizdeki her 4 oydan birini HDP’ye verin” mesajını sağır sultan bile duydu.
Kürtler vermedi, CHP telafi etti
HDP, “oy deposu” olarak taktim edilen illerde yüzde 25’e varan şok kayıplar yaşarken, CHP’nin güçlü olduğu illerde aldığı “taşıma” oylarla barajı aştı.
Silivri’deki FETÖ’cü mahkumların ve polis-asker lojmanlarındaki FETÖ’cü kriptoların da HDP’ye oy vermiş olması operasyonun boyutlarını ortaya çıkarmaktadır.
Bu kirli oyunun ikinci perdesi, Mahalli Seçimlerde sahneye konacaktır.
Bunun travmalarını hep birlikte izleyeceğiz. CHP-HDP koalisyonu, “Büyük Türkiye”nin inşasını engellemek için her yola başvuracak.
Biz de CHP’nin bu hıyanetini hep yüzüne vuracağız.
Bunu çok iyi bilen medyadaki yandaşları, akademisyen kılıklı terörist avukatları, “HDP’nin halk iradesi ile Meclis’e girdiği” yalanına milleti inandırmak için yoğun bir meşrulaştırma kampanyası başlattı.
CHP artık HDP’dir...
Efendim, HDP’ye verilen oyların tartışılması, AK Parti dışından Erdoğan’a giden oyların da siyasi bir mühendislik olduğu anlamına gelirmiş!
Zaten, HDP’nin 1 Kasım’daki oyu ile 24 Haziran’daki oyu arasında bir fark yokmuş!
Bir kere bu FETÖ menşeli kirli işbirliği ile ittifakları aynı kefeye koymak insafın iflasıdır.
Ayrıca 1 Kasım-24 Haziran farkını sadece oy oranından okumak da hıyanet veya cehalettir.
HDP, Doğu ve Güneydoğu’da kaybettiği oylar sebebiyle barajda boğulacaktı.
CHP, kendi oylarını yönlendirerek HDP’nin kayıplarını telafi etti ama temiz oyların yerini zehirli destek aldı.
HDP Meclis’te terör estirdikçe CHP bu kamburun altında ezilecektir.
Bundan sonra HDP’nin her eyleminden sorumlu olan bu CHP, “ana muhalefet” vasfını kaybetmiştir, artık; HDP gibi muamele görmelidir