Masadan kaldırılan sonra ne olduysa tıpış tıpış masaya dönen Akşener'in düştüğü zelil durum, İYİ Parti'yi öylesine perişan etti ki...
Bir şey olsa da mağdur duruma düşseler, üzerlerindeki kara bulutları dağıtıverseler...
Dün İYİ Parti'nin İstanbul İl Başkanlığı binasına isabet eden iki kurşun tam da aradıkları fırsatı verdi.
Aynı kara bulutlar Kılıçdaroğlu'nun/CHP'nin üzerinde de çoğaldı. Muharrem İnce'nin aday olması onları da perişan etti. Kılıçdaroğlu'nun aklı da, "Bir şey olsa da gündemi değiştirip, Erdoğan'a yüklensek" diye kilitlendi.
İki kurşun, ona da heyecan verdi.
Akşener, Kılıçdaroğlu ve 6'lı masanın öteki hınk deyicileri hemen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedefe koydular.
FETÖ'nün hain darbe girişimine tiyatro diyenler yeni bir tiyatro/ müsamere sahnelediler.
Seçim kaybetme korkusu muhalefeti öylesine panikletmiş ki, zerre kadar sorumluluk duymadan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı saldırdılar.
Akşener, "Meral Akşener'i korkutacak adam anasından doğmadı, korkmuyorum Recep Bey!" diye gürledi.
Kılıçdaroğlu, "Meral Hanım güçlü bir liderdir, Asena'dır, böyle korkutamazsınız" diye ses verdi...
Hâlbuki Akşener'i korkutanlar analarından çoktan doğmuştu.
28 Şubat cuntacıları, dönemin İçişleri Bakanı Akşener'i öylesine korkutmuşlardı ki, Mehmet Ali Birand'ın programında "üniversitelerde başörtü yasağını uygulayacağını" kasıla kasıla söyleyen ekran gülü oydu.
6'lı masadan kalktıktan sonra süklüm püklüm büklüm o masaya döndürülen de oydu. Kim korkutmuştu, nasıl korkutmuştu elbet bilenler vardır...
Asena falan hikâye...
Ha, Kılaçdaroğlu Asena der tabii.
Muharrem İnce'den sonra bir de Akşener kopsa, Kılıçdaroğlu adaylıktan bile çekilir.
Asena'dır, korkusuzdur Akşener, var mı itiraz eden?
Akşener, "Biliyorum ki, polisler failleri yakalayamayacaklar" dedikten saatler sonra fail yakalandı.
Hem de inşaat bekçisi. Hırsızları kaçırtırken rastgele ateş açtığı açıklandı.
Akşener ve Kılıçdaroğlu tam bir provokasyona imza attı.
Daha olay aydınlatılmadan Cumhurbaşkanını suçladılar.
Seçime doğru gözlerinin karardığı, akla zarar bir haleti ruhiye içine girdikleri nasıl da sırıttı...
Akşener, yapılacak en bayağı istismarı da yaptı: "Kadınlar size sesleniyorum; bir erkek siyasetçiye yapılamayan her türlü hakaret, pislik, iğrençlik bana yapıldı, kadın olduğum için. 14 Mayıs'ta oylarınızı Millet İttifakı'nda yana kullanacaksınız. Bu kadına, İyi Parti'ye, Sayın Kılıçdaroğlu'na oy vereceksiniz... "
Vıcık vıcık istismar... Vıcık vıcık kirli siyaset...
Meğer Akşener'in; hakaret, pislik ve iğrençliğe tepkisi varmış...
6'lı masadan kalktıktan sonra bir kadına yapılan sunturlu küfürleri, iğrençlikleri, pislikleri neden duymazdan geldi ki? Neden o gün bir tepki vermedi?
Yavuz Ağıralioğlu, "25 yılda yemediğimiz küfürleri 3 günde yedik. Bizden bir özür dileyen oldu mu, hayır. Yaşananları telafi eden oldu mu, hayır" dedi.
Demek, korkutanlar küfredince duymak yok...
Fatih Erbakan/Yeniden Refah Partisi Cumhur İttifakı'na katıldı.
Muharrem İnce Cumhurbaşkanı adayı oldu.
Muhalefet ittifakının kimyası bozuldu.
Kandil'in terör ağaları, Kılıçdaroğlu'na/muhalefet ittifakına artık açıktan destek mesajları yayınlıyor ve milletimizin sinir uçları ile oynuyorlar.
Özerklik diyorlar, sınır ötesi operasyonları yaptırmayacağız diyorlar...
CHP tabanı da, İYİ Parti'nin tabanı da; "Memleketi bu bölücülere mi, FETÖ'ye, PKK'ya mı teslim edeceğiz" diye acı acı pişmanlıklar yaşarken bakalım Akşener ve Kılıçdaroğlu, meydanlara çıkabilecek mi?