Yerel seçimler için aday kriterlerinin en hası.. ‘Kibir abidelerini benim önüme getirmeyin’… Recep Tayyip Erdoğan bunu ilk kez söylemiyor.. Belli ki; ’Erdoğan bunu nasıl görmez’ diyenlerin, görülmediğini zannettiği şeyi çoktaan görmüş durumda.. Bu vaat bende inanılmaz bir umut oldu.. Şimdi Kibir kulelerinde enaniyet saltanatı süren bazı başkanların son günleri yani, öyle mi!.. Muhteşem..
Bu hakaret karşısında sessiz kaldılar
CHP’li Kartal belediye başkanı Altınok Öz, açık açık CHP Genel başkan yardımcılarına hakaret etti.. Gizli kayıt falan da değil. Aleni..“Kılıçdaroğlu önüne koyduğun domates sandığından çürük domatesi bulur onu genel başkan yardımcısı yapar” diyor. Kılıçdaroğlu’nun beceriksizliğine dönük eleştiri bence önemsiz.. Fakat Kılıçdaroğlu 1 numaralı koltuğa oturduğu günden beri göreve gelmiş olan bütün (eski/yeni) genel başkan yardımcılarının Altınok Öz’e bunun hesabını sorması gerekmez mi?..Size, yakasında partinizin rozetini taşıyan, İstanbul’un en büyük ilçelerinden birinin başkanı ‘çürük domates’ diyor ya hu.. Yiyenlere afiyet olsun o zaman..
Altınok Öz o araziyi nasıl tahsis ettiğini açıkla!
Kartal belediye başkanı Altınok Öz yeniden aday olmayacak.. Bakın bu yeniden aday olmayacağını açıklayan belediye başkanlarının elinden imza yetkilerinin derhal alınması gerekiyor. Sıcak bir örnek… Kartal’da 660 metrekare, okul oyun alanı olarak ayrılmış bir arazi, kiralanmak üzere ihaleye çıkılıyor. Açık arttırma sonunda ihale 7 bin 900 TL kira ile Hüseyin Sabancı isimli birinde kalıyor. Ancak ne oluyorsa ihale iptal ediliyor ve bir kolej 1.710 TL kira ile araziyi alıyor. Yani her ay 6 bin 190 TL kamu zararından toplamda yıllık 74 bin 280 TL zarar ortaya çıkıyor. Daha da ilginci, 1.710 TL’ye ihalesi bırakılan katılımcı açık arttırmada 7 bin 890 TL’ye kadar çıktığı halde. Konuyu Pazartesi günü Kartal Belediye meclisinde meclis üyesi Metin Bektaş gündeme getirdi.. CHP’li üyelerin dahi haberinin olmadığı çıktı ortaya.. Şimdi bu ihale nasıl oldu da kazanana değil de başkasına gitti, bunun hesabı sorulmayacak mı?..
Konkordato aslında Türk ekonomisi için faydalı mı?
Hemen her gün‘işte bir dev daha konkordato ilan etti’ diyerek verilen haberler, sanki ekonominin çöküşünü anlatıyor gibi.. Peki gerçekten böyle mi?.. Hukukçu Sinan Civriz’e sordum.. Konkordato sonuçta bir ‘iflas’ değil.. Borçların planlanması.. Ve Civriz’e göre bunu faydası şu;
“Konkordato mali tıkanıklığın giderilmesi için önemli bir fırsattır. Bu süreçte icra takipleri ile sıkıştırılma ihtimali ortadan kalkan kişi ve kurumlar asıl faaliyetlerine odaklanırlar ve üretimlerini arttırırlar. Ayrıca yakın gelecekte Türkiye'ye yüzlerce milyar dolar doğrudan yabancı sermaye girişi olacak. Bunun önemli bir kısmının, konkordato kararı almış olan şirketlere ihtiyaçları olan sermayeyi sağlayacağı tahmin ediliyor. İşte bu fonların radarında yer alacak olan konkordato şirketleri bu dönemde kurumsallaşma yolunda adımlar atarak mali görünümlerini düzenleyecek ve değerlerine değer katacaktırlar…” Farklı bir bakış açısı ve dikkate değer..