Sevgili Aykut Hoca; Eski bir futbolcu olarak içimizden biri olduğun için senin başarına en fazla sevinecek olan bizleriz. Ama görüyorumki çaresizlik içinde açıklamaların beni de bizi de şaşırtıyor. Osmanlı maçından sonraki açıklamaların futbol kamuoyunun kafasını karıştırdı. “Gereğini yapacağım” diyorsun. “Eğer suçlu birisi varsa benim” diyorsun. Bunun ilk anlamı istifa etmektir arkadaşım. Eğer takımının içindeki bazı futbolcuların seni sabote ettiğini zannediyorsan böyle açıklama yapmaz sessiz sedasız takım içindeki operasyonu gerçekleştirirdin.
Ama sen ne yaptın? İlk önce istifaya davetiye çıkarır gibi anlamsız ifadeler kullandın. Bir kaç gün ortalıktan kayboldun. Sonra yönetimle masaya oturdun, “Görevime devam ediyorum” demeye başladın. Bu eylemin karşılığı tutarsızlıktır.
İlk geldiğin günlerdeki açıklamalarını çok iyi anımsıyorum. “Van Persie gibi bir oyuncum varsa sorunları hallederim”dedin. Ama sen de görüyorsun ki Persie’den ne köy olur ne kasaba. Sen de umduğun dağlara kar yağdığını çok iyi anlamış oldun. Diyelimki bir kaç futbolcunun kafasını kopardın, kadro harici bıraktın. Acaba takımın birden düzelecek mi zannediyorsun. Senin takımın çok kötü futbol sergiliyor. Seyredenlere bırakın zevk vermeyi kahretmeye başladı. Ayrıca camiayı da karalara bağladın.
Takımında lider futbolcu yok. Volkan kaptanlık yapmaya çalışıyor ama beceremiyor. Orta sahasız futbol oynuyorsun. İki kenar bek yerlerde sürünüyor. Savunma kevgire dönmüş. Son maçlarda mücadelenin bitim anlarında kalende gol görmeyi alışkanlık haline getirdin. Bilmiyorum Fener’in büyüklüğü bu kadar kısır döngü içinde tartışmalı mıydı acaba? Futbolu zaten tartışılıyor.
Ezeli rakibin G.Saray’la arandaki 9 puan farkla yoluna devam ediyorsun. Bundan sonra kaybedilecek en ufak puanlarda gene istifaya davetiye çıkaracaksın. Senin tutarsız olman yakışmıyor kardeşim. Benim bildiğim kadarıyla geçmişinde takımına sahip olan Aykut Kocaman gitmiş biçare duruma düşmüş. Allah yolunu açık etsin, nasıl olacaksa!