Kemiklerim kırıldı yine de pes etmedim

Dönemimizdeki genç oyuncular birçok darboğazdan geçmek zorunda. Özellikle televizyon sektörünün oyuncular üstündeki baskısı çok arttı. Hem sinema dilini anlamak hem de oyunculukta bir kariyer yapmak için televizyonlarda iş bulabiliyorlar. Tabii bunun da getirdiği bazı sıkıntılar var. En önemlisi çok hızlı bir şekilde ünleniyorlar ve ‘Ben oldum’ havasına giriyorlar. Bu da onlarda bir tembellik oluşturuyor. İşte bu tanıma uymayan ve hem müzisyenlik hem de oyunculuk yapan bir isimle karşı karşıyayız. Gökhan Keskin televizyon dizilerindeki başarısını sahneye taşıdı, şimdiyse sinemada ismini duyuruyor. Bu hafta vizyona giren Atçalı Kel Mehmet filminde ustası Fikret Hakan’ı takip ediyor...

Senaryo size nasıl ulaştı?

Yapımcımız bize ulaştı, proje hakkında konuştuk. Hikayeyi çok sevdim. Senaryoyu okuduktan sonra da içinde olmak istedim.

Projeyi kabul etme nedeniniz ne?

Ege’de geçen gerçek bir halk kahramanı hikayesi olması, İzmirli biri olarak beni çok heyecanlandırdı. Atçalı Kel Mehmet uzun yıllar tiyatroda da en çok oynanan oyunlardan biri ve 1961’de Fikret Hakan’ın can vererek beyazperdeye taşıdığı bir hikaye. Farklı karakterleri oynamak beni her zaman çok heyecanlandırmıştır. İçinde olmaktan ve oynamaktan çok mutluluk duyacağımı biliyordum. 

Mehmet Efe nasıl bir karakter?

Çocuk yaştan beri annesiyle birlikte çok zorluklar çeken buna rağmen asla hiçbir şeye boyun eğmeyen, merhametli, vicdanlı, ne istediğini bilen ve mücadeleci bir karakter. Zulme, baskıya karşı, mazlumun yanında, haksızlığın karşısında, lider ruhlu ve bu özellikleri sayesinde de büyük kitleleri arkasına almış, sevgisini kazanmış bir halk kahramanı.

Role nasıl hazırlandınız?

Oyuncu koçum, filmde de karşılıklı oynadığımız Erdeniz Kurucan’la çekim öncesinde yaklaşık iki ay çalıştık. Rahmetli, sevgili Fikret Hakan’ın oynadığı Atçalı Kel Mehmet’i izledim ve o dönemi elimden geldiğince araştırarak, izleyerek, okuyarak Atçalı’yı en iyi şekilde yansıtmaya çalıştım.

Rolünüz at binme, dövüş gibi eğitimler almayı gerektirdi mi?

Set devam ederken, filmde başrolü paylaştığım Cemal Hünal ve ekibiyle bir yandan kılıç, at binme, dövüş eğitimi aldım. Dövüş ve zeybek oynama sahneleri için de birçok koreografi çalıştık. Çok zevkli ve zorlu bir eğitim süreciydi. Hatta at binme eğitimim sırasında kaburgamı çatlattım. Sporu yoğun yaptığım dönemdi ve karakter için de daha iyi olacağını düşündüğüm için 8-10 kilo verdim. 

En son 2009 yılında sinemada oynadınız. Bu yıl iki filmde izledik sizi. Bu aranın nedeni neydi?

Albüm ve sahne çalışmalarımın yoğunluğundan oyunculuğa ara vermiştim. Dizi olarak en son Sen Benimsin vardı. Bu yıl da romantik-komedi TV filmi Seviyorum Ama Arkadaşça ve sinema filmi Atçalı Kel Mehmet’i çektik.

Türk sineması için neler düşünüyorsunuz?

Dizilerden ziyade, daha çok film ve filmler yapmamız gerekli. 

Kariyer planlamanız var mı?

Hem müzikal hem de oyunculuk kariyerime devam edip, her zaman olduğu gibi de en iyisini yapmaya çalışacağım. Her zaman daha iyisinin olacağını bilip, gücümün yettiğince de üstüne koyarak kariyerime devam edeceğim.