İlk Monaco maçının galibi olan Beşiktaş, sahasında oynamış olduğu rövanşın ilk yarısının uzatma dakikalarında kalesinde gördüğü beklenmedik golle devreyi geride kapattı. Bu Monaco golünün sahibi Rony Lopez oldu. Monaco takım olarak çok iyi savunma yaparken Beşiktaş’ın gol ayaklarına göz açtırmadı.
Beşiktaş çok topla oynamış gözükebilir, pas yüzdesi de fazla olabilir ama bu oyun anlayışı kendi yarı alanında olunca Kartal’ın hücum futbolunu asgariye indirmiş oldu. Beşiktaş’ın bu maçtaki öngörüsü kazanmadan ziyade kaybetmeme adınaydı. Bu şekilde tek taraflı oyun anlayışı kazanmayı kısır döngülerin içine sokar.
İkinci yarı başında Quaresma’nın şahsi gayretiyle kazanılan penaltıyı Cenk gole çevirince maç eşitlenmiş oldu. Beşiktaş’ın ikinci gole ulaşmasına ramak kala Quaresma boş kaleye net golü kaçırdı. Eğer Babel kendisi pozisyonu değerlendirmeye gitseydi, sağ ayağının içiyle pekala golü de atabilirdi. Yazık, çok yazık, böylesine önemli maçlarda kolay gol olabilecek pozisyonları değerlendiremiyorsan gerçekten çok yazık.
Babel tercih hataları yapmamış olsaydı, hem goller bulur hem de Beşiktaş’ın maçı kazanması için çok önemli katkılar sağlamış olurdu. Babel gibi bir futbolcunun kendine olan inancı ve güveninden yoksun kalması beni hayrete düşürdü. Güneş’in beklentisi ilk önce kaybetmemek adınaydı çünkü zirvedeki puan farkını beraberlikle bitmiş olsa bile avantajını devam ettirirdi. Öyle de oldu.