Görünen o ki; İslam'a karşı yürütülen haçlı seferlerinin yeni motivasyon şekli, lakin yeni gerekçelerle devam etmek için yeniden hız aldı.
Dünyanın gördüğü son iki savaş sonrası, paylaşılan dünya üzerine revizyonlar yapma, para ve yeni enerji kaynaklarını kendine bağlama çabası için, masanın ayaklarını yerinden oynatma planları açık açık devreye sokuldu.
ABD; "her şeyi yapabilir" halini de sanki bu gerekçe ile derinden zedeledi. Bu da açıkçası işimize yaramaktadır. Çünkü gidişat her ne kadar da İsrail’in kalıcı başarısı ve ABD’nin tek patron olma gayretini tespit etmek için ise, bir o kadar bu isteğin altı boşalmaya başladı. Sonunun çöküş olacağı aşikârdır.
Bunu, hep olaylardan önce davranan İngiltere’nin haline ve tutumuna bakarak da anlıyoruz. İngiltere ve hinterlandı yani Anglo Sakson dünya, istikametini “Avrasya ile yeni bağlantı ağına girme” üzerine kurdu.
Pekin-Londra hattını benimsemesi ve ABD’nin tam tersi, bu coğrafyadaki önemli ülkelerle iki ittifak mantığı benimsemesi, olayın gerçek içeriğini de anlamamıza yardım ediyor.
İngiltere’nin, Türkiye’ye bakış açısını da bu mantıkla değerlendirmemiz lazım haliyle!
ABD; İsrail’i Orta Doğu coğrafyasında patron belirlemekle kalmamakta, hem de Çin’e doğru evirilen ekonomi ve para hattının, ticaret yollarını da bypass etme arzusunda! Israrla konjonktürel gidişatı değişme peşinde. Lakin tarihten ders çıkarmadığı da aşikârdır. Dünyada, bunca önemli ve kalıcı olacağını hayal etmiş devletlerin sonuna bakması lazım. Tabii ki ABD; İsrail gibi suni yapıların, sonradan tarih sahnesine önemli güç olarak girmesini, dünyada medeniyet kurma kabiliyeti olan Osmanlı gibi cihan devletlerinin ise sinsice nifakla, fitneyle hem de ticaret yolları üzerindeki yeni kontrol merkezleriyle tarih sahnesinden çıkmasına ön ayak olanların da fikir babasıdır. Ayrıca İsrail kurma isteğini planlayanların fikir babası da aynıdır! Şimdi anlıyoruz ki, bugünkü bunca savaş ve kriz ortamı, sadece ABD ve Sovyetler arasındaki yarım kalan hesabın bitişi için değilmiş! Hem de Osmanlı coğrafyası üzerinde inşa edilmek istenen yeni dünya düzenine engel olarak devreye giren Türkiye’nin, belli sınırlar içinde tutma, hatta mümkünse bu sınırdan çıkmaması için yeni çirkin planların hayata geçirilmesini sağlamak içindir.
“Yeniden dirildiler” diyerek rahatsız oldukları şey, önceden hesaba katamadıkları Türkiye’nin eski kodları ile devlet aklını ve milli duygusunun İslam’a bayraktar olma içeriğinin yeniden karşılık bulmasıdır. Evet, Türkiye ve Erdoğan, bugün tam da bu noktada, yeniden plan bozucu boyutta devrede. Hatta sadece plan bozmuyor! Dikkat edin, kendisi plan kurmakta olan bir yeni durumun payidarıyız. İşte bu nedenle, bu durum dünyanın yeni merhalesinde, yeni sistemin ortaya çıkmasını sağlayacaktır. İngiltere; tam da bu nedenle Türkiye’ye duyduğu derin hesap kitap içeriğine rağmen, Türkiye’siz olmadığını da anlamaktadır. İşte tam da bu nedenle İngiltere, küresel tüm badireleri zamanında okuduğu için atlatabilmektedir. Türkiye ekolü ve devlet aklı, dayatmak istedikleri yeni kurguya, yeni kurgu ile cevap vermekte, şu anda duyduğumuz ses, onun ayak sesleri hem de...