Kazakistan Cumhurbaşkanı Nazarbayev'in öngörüsüyle; Kiril alfabesi kullanan Kazakistan, 2025'te tamamen Latin alfabesine geçecektir.
Kazakistan geneline baktığımızda ve Rusya etkisinin sınırsız mevcudiyetini okuduğumuzda, bunun ne kadar stratejik adım olduğunu görmekteyiz. Nazarbayev; Orta Asya'daki uzağı gören siyasetiyle, önemli bir lider olarak tanımlanmaktadır. Bir tarafta Çin, diğer tarafta Rusya ve Batı baskıları, Nazarbayev'in denge politikalarını pekiştirmeye zorlamakta! Rusya entelektüelleri için, Kazakistan'ın bir kısmı Rusya toprakları olarak tanımlanmakta. Diğer taraftan Çin; demografik olarak dağılması ve yayılmasını, Kazakistan'ın boş toprakları üzerinden yapmakta. Kazakistan'ın büyük bir kısmı, Rusça'yı esas dil olarak konuşmakta. Rus nüfus da, hatırı sayılır orandadır. Bu sebeptendir ki Nazarbayev, Kazak milliyetçiliği ruhunu hep zinde tutmaktadır. Kazak kimliği bilincini derinleştirmek, Türk kimliğini pekiştirmek anlamına gelmektedir.
Şimdilerde, alfabe kararından en fazla rahatsız olanın Moskova olduğunu görmekteyiz. Sovyetler Birliği kurulunca; Moskova, tüm Müslüman halkların alfabesini, Kiril alfabesi ile değiştirdi. Ermeni, Gürcü ve Baltık halkların alfabesine dokunmadı. Müslüman halkların Osmanlı geçmişi, Rusya için ileride tarih hafızasının dikilmesine geçit sağlar korkusunu zinde tutmakta. Müslümanların; Arap alfabesinden, bir dönem Latin'e, ardından da Kiril'e geçirilmesi, ciddi bir strateji içermekte idi. Osmanlı sonrası Türkiye Devleti'ne bağlılık konseptini ortadan kaldırmak, birbirini anlamayanlar için önemli engel olarak görüldüğü aşikardır. Kazakistan'ın bu kararı, bugünkü şartlar içerisinde ciddi hamledir.
Azerbaycan bu hamleyi herkesten evvel yapabildi. Rusya'nın derdinin başından aştığı dönemde, Azerbaycan yönetimleri bu hamleyi zamanında dizayn edebildiler. Şu an ki ilişkilerin gelişmesinde, alfabe kararının ne kadar önem arz ettiğini, her geçen gün derinden anlatmaktadır. Kazakistan'ın şimdi böyle bir karar vermesi, bir taraftan da cesurca bir tutumdur. Bu karar, Orta Asya'daki diğer cumhuriyetlerini de etkileyeceği kesindir. Bu cesaret verici olacaktır. Belarus ve Kırgızistan bu kararın ardından, reaksiyon vereceğe benzemektedir. Rusya içerisindeki Müslüman toplumların da içerisinden, Latin'e geçme eğilimleri yıllardır vardır. Bu, "Türkiye'ye yaklaşmanın ciddi anahtarı" olarak yorumlanmakta. Çeçenistan; bir dönem Arap alfabesine geçmeyi düşündü. Lakin bu ciddi itirazlara neden oldu.
Rusya kendi içerisindeki Müslüman toplumların, Türkiye'ye yakın durma çabalarına, hep agresif tepki uyguladı. Ve bu girişimi; "Türkiye provokasyonu" olarak yorumladı. Türkiye'nin; Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan arasındaki ilişkilerinin sınırları genişledikçe, Rusya içerisindeki diğer Müslüman toplumlar için farklı anlam taşımaktadır. Ondan dolayı Türkiye, Rusya için önem arzediyor ve Türkiye'nin varlığı, Rusya içerisinde bir şey yapmasa bile cidden etkileyicidir. Tataristan'ın Türkiye'ye bakış açısı, içerideki varlığımızı bayağı derinleştiren detaydır. Azerbaycan bu anlamda çok önemlidir.
Türkiye - Azerbaycan ilişkileri, Türkiye'nin Kuzey Kafkasya'ya "sınırsal yaklaşması" demektir, Rusya için. Kafkas halkları; Osmanlı'dan bu tarafa Türkiye'ye bağlarını hep zinde tutmaktadır. Bu küçük hamle, bu ilişkilerin kapsamını farklı hale getirebilir, Rusya için. Anlatmak istediğim şu ki, Rusya konusunda kafamızdaki yorumları, bu gerçeklere göre dizayn etmeliyiz. Kazakistan'ın alfabe kararıyla, "Türkiye ve Türk dünyası bağını tercih ettiğini" ilan etmiştir. Burada denge, Türkiye lehinde değiştirilme gayreti söz konusudur. Bu durumu pekiştirmek ve Nazarbayev'e desteği artırmak şarttır. Bu kararın sonuçları, farklı provokatif eylemlerle süslenebilir, bunu dikkate alarak hareket etmek ve Kazakistan'ı her türlü desteklemek, hayatidir.