Hürriyet gazetesinin 25 Şubat 2017’de Genelkurmay’la ilgili bir habere “Karargâh rahatsız’ başlığını kullanmasının doğurduğu tepkiler Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından çok sert şekilde ifade edildi.
TSK’nın web sitesinden yapılan açıklamada da, “bir basın mensubuna bilgilendirmede bulunulmuş, bu açıklamayı Türk Silahlı Kuvvetleri ile devlet ve hükümet arasında bir sorun varmış gibi yansıtmak, olayı saptırmaktır” denmiş ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, “devletinin ve milletinin emrinde” olduğunun altı çizilmişti.
Pakistan ziyareti öncesinde havaalanındaki basın toplantısında, Sayın Erdoğan’ın konunun taraflarına verdiği ayar ise bundan sonrasının ipuçlarını taşıyor.
Cumhurbaşkanı açıklamalarını yaparken sağına sivil kıyafeti ile Genelkurmay Başkanı Org. Hulusi Akar, soluna kendisine vekâlet edecek olan Meclis Başkanvekili Ahmet Aydın oturmuştur. Yani “devlet ve millet adına konuşuyorum. Devleti ve milleti ilgilendiren konularda tek muhatap ve söz sahibi benim” demiştir. Ve söylenmesi gerekeni net söylemiştir: “Bu işin başı devlettir, hükümettir. Silahlı kuvvetler devletin bir uzvudur.”
Erdoğan; (Hürriyet gazetesi tarafından ‘karargâh rahatsız’ şeklinde) “atılan başlık bir terbiyesizliktir, seviyesizliktir” diyerek, bu konuda müsamahalı olmayacağını söylemiştir.
Hürriyet’in kendisini savunurken ileri sürdüğü; “haberimiz olmadı, kastedilen bu değildi, maksadı aşan bir editoryal hata” açıklaması, Cumhurbaşkanı tarafından tatmin ve ikna edici bulunmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Böyle bir başlığı atmaya bu gazetenin ne yönetimi, ne patronaj kadrosu muktedir, değildir, olamaz. Sorduğun zaman ‘yok amiral gemisiymiş’, ‘yok şuymuş’ gibi hava atarlar. Kusura bakmasınlar artık böyle bir şey yok…” tepkisini verdi. “Artık böyle bir şey yok” çıkışı, bundan sonrası için ipuçlarını veriyor.
Ama asıl şu ifadeler belirleyici: “Bu işini hukuki süreci neyse şu anda bazı adımlar atılmış vaziyette. Bizler bunun takipçisi olacağız. Bizi kendi içimizde kim birbirimize düşürmeye çalışıyorsa bunun bedelini ağır ödeyecektir. Devleti kendi içinde birbirine düşürmeye kimsenin hak ve yetkisi yoktur.”
28 Şubat’ın 20. yıldönümünde Hürriyet gazetesinin yaptığını Cumhurbaşkanı affedilir bulmuyor. Ekliyor: “Bunların bu eski alışkanlıkları. Herkes yerini ve konumunu bilecek. Yerini ve konumunu bilerek adım atacaklar.”
Genelkurmay karargâhının bilgilendirmesinde en sıkıntılı nokta, silahlı kuvvetlerde başörtüsü serbestîsi konusunda verilen cevaptı. Hürriyet’te yer alan Hande Fırat’ın haberinde şöyle deniyordu: “Edinilen bilgiye göre, bu karar alınırken Karargâh’ın görüşü alınmadı. Askeri kaynaklar da ‘Yapılan düzenlemede Genelkurmay Başkanlığı’nın dahli olmadığını’ teyit etti.”
Bu ifadeler, “Genelkurmay, başörtüsü serbestîliğinden rahatsız” olarak algılandı. TSK web sitesinden yapılan açıklamada bu konudan bahsedilmedi. Cumhurbaşkanı meseleyi şöyle noktaladı:
“Bu konu tabii yeni bir konu değil. Bu konuda arkadaşlarımız değerlendirmelerini yaptıktan sonra konu ile ilgili olarak adım atıldı. Hayırlısı ile başlamış vaziyette. Bu silahlı kuvvetlerimizde de, emniyet teşkilatımızda da, yargıda da, eğitimde de her yerde bu ön açılmış vaziyette.”
Hürriyet’in “karargâh rahatsız” çıkışı, Mart ayında darbe olacağı söylentileri ile birlikte başka taraflara çekilse de 15 Temmuz ruhu, her türlü ihanete karşı en büyük teminatımızdır.
Tekrarlayayım; 16 Nisan’daki ‘evet’ten sonra her zeminde taşlar yerine oturacak…